25 Aralık 2019 Çarşamba

2020 YILINA GİRERKEN GÖKYÜZÜNE ASTROLOJİK BİR BAKIŞ

2020 YILINA GİRERKEN GÖKYÜZÜNE ASTROLOJİK BİR BAKIŞ
2020 yılına Ocak ayı içinde gerçekleşecek olan ve Astrolojik açıdan oldukça yüksek enerjileri bir arada barındıran güçlü etkilerle başlıyoruz. 10 Ocak’ta Yengeç Burcunda gerçekleşecek olan Ay tutulması ve hemen iki gün sonra kesinleşecek Satürn-Plüton Kavuşumu hem bireysel haritalarımızda hem de toplumsal ve siyasi alanda öngörülemez değişikliklere neden olacak fenomenler taşıyor.
Bu iki yüksek enerji birbirinden bağımsız bir şekilde hareket etmediği için (çok yakın açılarla kavuşumda oldukları için) gerek tutulma etkisi gerekse Satürn-Plüton kavuşumunun etkisi çok daha görünür bir şekilde çalışacak.
2017 Aralık ayında Satürn’ün Oğlak burcuna girişi ardından yaklaşık 1,5 yıldır yaşadığımız Yengeç-Oğlak hattındaki tutulmalar, zaten 2008 yılından beri Oğlak’da hareket eden Plüton etkisini katlayarak hayatımıza geçirmeye başlamıştı.  Şimdi ise bu üçlüye geçtiğimiz ay büyük iyicil olarak bilinen Jüpiter’de eklendi. Jüpiter her ne kadar büyük iyicil olsa da, büyüteç etkisi ile Oğlak burcunda gerçekleşen bu enerjiyi de büyütecek ve bu yüksek enerji zirve noktasına ulaşmış olacak.
Astrolojide kötücüller olarak bilinen Karmanın efendisi Satürn, en büyük korkularımızı gösteren GAD (Güney Ay Düğümü) ve karşısında kendimizi çaresiz hissettiğimiz dönüşüm gezegeni Plüton’un etkisi özellikle 2019’un yaz aylarında başlayan ve hemen herkesi önemli sınavlardan testlerden geçiren, karşısında kendimizi çaresiz hissettiğimiz konularla ve korkularımızla yüzleştiren bir etki oluşturdu.
Oğlak/Yengeç hattında gerçekleşen bu enerjiler özellikle bireysel olarak ailemiz, köklerimiz, sosyal statümüz, saygınlığımız, kariyerimiz, sorumluluklarımız, sağlam bir yapı oluşturmak üzere attığımız adımlar, yaptıklarımız ve yapamadıklarımız, hayatımızın hangi alanlarda sorumluk almaktan kaçıyoruz? En çok hangi konularda endişe ve korkular yaşıyoruz? En çok disipline olmamız ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmemiz gereken alan ne? Bağımlılıklarımız ve bırakmakta zorlandığımız, zarar gördüğümüzü bildiğimiz halde sıkıca tutunduğumuz konular hangileri? gibi sorularımızın cevapları ile birer birer yüzleşmek üzere karşımıza çıkarttı.
Toplumsal ve siyasal alanda ise Satürn, yeniden yapılanma, Pluton ise, güç yıkım ve değişim prensiplerini içerdiği için Oğlak burcunun simgelediği konular olan iş dünyası, ekonomi, otorite, iktidar ve devletle ilgili konularda alıştığımız zeminlerin bir daha eskisi gibi olamayacak şekilde değişeceğini ve dönüşeceğini söyleyebiliriz. Bu yüksek enerjilerle Bankalar, para, yönetim şekilleri  ve liderlerle bağlantılı bitişler ve yeni başlangıçlar gündeme gelebilir. 
Gökyüzündeki bu büyük ortaklık yaşayacağımız tutulmanın kadersel etkisini artırmakta, bir dönüşüm sürecinde olduğumuzu, yeni bir şeyin başlaması için bir öncekini sonlandırmamızın artık kaçınılmaz olduğunu ve yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa açmak için yüksek enerjiler altında olduğumuzu da vurgulamakta.
Yaklaşık 6 aydır bir şekilde yaşadığımız bu etkiler, tutulmanın da bu hatta olması nedeniyle Ocak ayında belki de en yüksek enerjilerle karşımıza çıkabilir. Hayatımızda değişmez dediğimiz, uzun süredir bizi zorlayan rutin konular artık halledilmek ve sonlandırılmak üzere tekrar su yüzüne çıkabilir. Plüton işin içindeyken büyük değişim ve dönüşümler kaçınılmazdır. Yaşamımızdaki eski, işe yaramaz alışkanlıklarımız ve kalıplarımız için artık bitiş zamanıdır. Ancak bu bitişler öyle kolay olmayabilir, Plüton ve Satürn enerjisi devrede olacağı için güçlü bir şekilde direnç gösterebilir, alt üst edici, çalkantılı, karışık ve öngörülemez bir dönemden geçebiliriz. Hiç olmadığımız kadar kararlı, azimli ve inatçı olacağımız bu günlerde, zorlayıcı ve inatçı davranabilir ve uzlaşmaya isteksiz oluruz. Gücümüzü, otoritemizi kullanmak çok daha kolay olacağı için her şeyi ve herkesi kontrol etmek isteyebiliriz. Bu nedenle harekete geçmeden önce dikkatle düşünmekte yarar var, yanlış davranmaktan kaynaklanan geri tepmeler yıkıcı olabilir.
Bu süreçte zorluklara katlanmak için güçlü bir irade gösterebilir, disipline ve organize olabilir, sorumluluğumuzu üstlenip harekete geçebiliriz. Bunu başarmak elbette ki kolay olmayacak. Bu süreç, bizi oldukça zorlayabilir, uzun sürecek çabalar, korkular, karamsarlık ve endişeler, depresif duygular peşimizi bırakmayabilir. Sabırla hareket etmek, bizi tutan korkularımızla yüzleşmek, hayatımızın sorumluluğunu almak gerekir. Bu etkilerin enerjisini iyi anlayabilirsek; eskiye tutunup kalmak, gitmesine izin vermemek yerine, sorumluluk ve disiplin bilinciyle yaşadıklarımızı anlamaya ve kabule geçebilirsek, işte o zaman ödülümüz de muhteşem olacaktır.
Bu süreçte karşımıza çıkan değişimleri mutlaka kucaklamalı ve bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmalıyız. Bu değişimler bize büyük fırsatlar olarak geri dönebilir. Adeta hayat sınavlarımızda şifalandığımız bir döngüyü de beraberinde getirebilir bu süreç.
Yani olumlu anlamda gökyüzünün getirdiği güçlü değişim ve yenilenme enerjisi ile geçmişimizle yüzleşip, bize yararı dokunmayan, miadını doldurmuş ve tamamlanmış kavramları yaşamımızdan çıkarabilir, bize zarar veren bağımlılık ve alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliriz. Bu değişim-dönüşüm enerjisini içimizde bularak ilerlemek adına yaşam bize yeni bir teklifle yaklaşıyor. Bu dönemde yaratıcı çalışmalar, yazarlık, bilinçaltı ve şifa çalışmaları için oldukça uygun bir enerji altında olacağız. Bu enerji kendimizi daha iyi tanımamıza, sorgulamamıza ve farkındalık kazanmamıza olanak sağlar. Yaşantımıza yenilikler getirir ya da neleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösterir.
Bu yüksek oktavlı enerji altında atmamız gereken adımları atacak cesareti bulabilmemiz dileğiyle… Sevgiyle kalın…

27 Temmuz 2018 Cuma

KOVA BURCUNDA AY TUTULMASI: TUTUNDUĞUMUZ HER ŞEYİ BIRAKMAYA HAZIR MIYIZ?

27 Temmuz Cuma günü, saat 23.22’de bu yüzyılın en uzun süreli Ay Tutulması meydana gelecek ve tutulma 1 saat 43 dakika devam edecek. Güçlü dolunaylar olarak nitelenen ay tutulmalarında Güneş ve AY birbirlerinin tam karşıtı durumundadırlar ve zıtlaşma prensibini temsil ederler. Tutulmalar antik çağlardan beri büyük değişim ve dönüşüm zamanları olmuştur, kadersel gelişmeleri gösterirler. Bu sefer ki tutulma Ay Düğümleri ile de etkileşim halinde oldukları için “Kadersel Gelişmeler” adeta kaçınılmaz. Tutulma sürelerinin etkileri genellikle tutulma süresinin uzunluğuna bağlıdır. Bu nedenle çok uzun sürecek olan bu tutulmanın etki süresinin de aylar boyu süreceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Tutulma özellikle de kişisel gezegenlerle temas halinde ise etkisi çok daha artar. Bu tutulma da sabit burçlarda olduğu için özellikle Aslan, Kova, Boğa ve Akrep burcunda kişisel gezegen ve yükselenleri olanlar için daha güçlü etkiler taşıyor.
Tutulma haritasında gökyüzünde meydana gelen büyük etkileşimler bu tutulmanın diğer tutulmalardan çok daha fazla etkili olacağını, bu nedenle sadece kişisel haritalarımızda bizi etkileyen yönleri ile değil, toplumsal etkisi ile de öne çıktığını gösteriyor.
Gökyüzünün tutulma sırasındaki etkileşimlerine baktığımızda çok güçlü bir yapının ortaya çıktığını görüyoruz. Öncelikle Kova en genel anlamıyla; yenilikçi, entelektüel, devrimci, hümanist, kendini insanlığa adayan, icat eden, alternatif getiren, grup aktivitelerini ön planda tutan, özgürlükçü enerjileri barındırır. Ancak duygusal Ay, rasyonel Kova’da rahat etmez. Bağımsızlığına ve bireyselliğine düşkün olan Kova, Ay’ın aidiyet ve duygusal güvence arzusunu beslemeyecektir.
Yine tutulma aksında Koç burcu yükseliyor. Yeni başlangıçlara cesaretle adım atmayı simgeleyen Koç enerjisi ve Koç’un yöneticisi Mars’ın hem Retro durumda olması hem de Güney Ay Düğümü ve Ay’la kavuşum, Güneş’le karşıt açı yapması yüksek oktavlı değişim enerjisini ve motivasyonunu daha da yükseltecektir. Üstelik ani ve beklenmedik, sıra dışı, sarsıcı değişim ve dönüşümleri simgeleyen Uranüs de bu üçlüye kare açı yapıyor. İşin içine Güneş’i de aldığımızda gökyüzünde sabit bir T-Kare açı kalıbı oluşuyor ki bu durum yüksek bir gerilim altında olacağımıza işaret eder. Dinamik ve çok gergin bir enerji oluşturur. Ancak bu yüksek enerjiyi aynı zamanda yüksek motivasyon kaynağı ve itici bir güç olarak da kullanabiliriz..
Kısacası gökyüzü tam bir cümbüş halinde. Bu durum tutulmanın yüksek oranda kadersel etkiler taşıdığını ve çok yoğun etkiler getireceğini bir kez daha vurguluyor. Hem kişisel hem de ülke olarak büyük bir değişim sürecinin ayak izlerini taşıyan enerjiler altındayız. Bu yüksek enerjiyi değişim ve dönüşüm için bir fırsat olarak görmek ve hayatımızda şifalandırmamız gereken ne varsa (gelecek kaygısı, bağımlılıklar, korkular, olumsuz düşünceler…) onu şifalandırmak ve dengeye gelmek için kullanmak bizi bulunduğumuz noktadan ileri taşıyacaktır.
Kişisel olarak bu dönemde cesaret ve kararlılığımız artacaktır, işin içerisinde Mars olduğu için mücadelelerimiz de…Ego savaşları gündeme gelebilir, “Ben” vurgusu yüksek olacağı için başkalarına üstün gelme, gurur ve kibirle hareket etme dürtüsü duyabiliriz.
Özgürlük ve hareket ihtiyacımız daha da artacağı için isyankâr ve radikal tavırlar gösterebilir, sert ve idealist bir üslupla iletişim kurabiliriz. Otoriteyi kabul etmek çok zordur, bu nedenle otorite figürleri ile problemler yaşayabiliriz. İnatçılık bu sürecin en belirgin özelliği olacak. Fikirlerimizi sonuna kadar savunmak, seçtiğimiz yolun en doğrusu olduğuna inanmak ve idealist amaçlar peşinde koşmak arzusuyla hareket edeceğiz.
Kova burcu, isyankar bir burç olarak bilinir; baskıya, kısıtlanmaya ve sınırlandırmaya gelemez. Özgürlük ve başkaldırıdır Kova. Kişi, özgürlüğünün elinden alındığını düşündüğü bir ilişki içerisinde ise tepkisini o ilişkiden uzaklaşma, kaçma ya da isyan etme şeklinde gösterecektir. Modern astrolojide Kova’nın yöneticisi olan Uranüs de bu özgürlük ateşini adeta tutuşturan bir etkide olacaktır.
Bundan ötürü beklenmedik ayrılıklar, kopuşlar, kavgalar gündeme gelebilir. Özgürlük tutkusu uç noktalarda olabilir. Kısacası bu dönem ilişkiler açısından kesinlikle çok riskli bir durumdayız. Bu nedenle ilişkilerimizde uzlaşma, uyum ve diplomasiyi sağlamamız, kendimizi sınırlamalardan, kırıcı ve yıkıcı etkilerden uzaklaştırmamız, sevgi dolu bir ilişkiyi yakalamak için kararlılık göstermemiz ve var olanı düzelten, yeniden düzenleyen, yapılandıran, sağlamlaştıran bir tavır sergileyebilmemiz çok önemli olacak.
Ay tutulmaları büyük dolunaylardır. Dolunaylar bırakma, bitirme, sonlandırma enerjisi taşır. Bu enerjiyi başladığımız işleri bitirmek varsa eksiklerini tamamlayarak ilerletmek için kullanabiliriz. Dolunay zamanında her şey daha görünür olur. Duygusal olarak zayıf ve çalkantılı olabileceğimiz için kendimizi oldukça savunmasız hissedebilir, geçmişin hataları ile yüzleşebilir, aklımızın söyledikleri ile gönlümüzden geçenler arasında sık sık arada kalıp, sıkışmışlık hissi duyabiliriz. Kalp ve akıl dengesini doğru kurgulamak durumunda kalacağız bu dönemde.
Yine de dolunay enerjileri büyük güç ve cesaret getirir, birçok konuda itici gücü vardır, yapmak istediğimiz şeyler konusunda bizi destekler. Sezgilerimizi ve yaratıcılığımızı artırır. Bu nedenle eskimiş, miadını doldurmuş alışkanlıklarımız ya da davranışlarımızı bırakmak için uygun bir zamandır. Sorunlara yaratıcı çözüm yolları bulmak, hayatın kıyısında izleyici değil de bizzat katılımcı olmak, girişimden korkmadan ama kontrol edebileceğimiz ölçüde ve sağduyulu bir şekilde riskler alarak ilerlemek, çatışma, öfke ve isyan yerine, kabul ve farkındalığa geçmek adına yaşam bize yeni bir teklifle yaklaşıyor.
Bu yüksek enerjilerin hepimiz için yeni bir gelecek yaratma adına itici bir güç olması dileği ile…
Sevgiyle kalın…

7 Temmuz 2018 Cumartesi

13 TEMMUZ YENGEÇ BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI: DEĞİŞİMİ KUCAKLAMAYA HAZIR MIYIZ?

13 Temmuzda Türkiye saati ile 06: 01’ de Yengeç burcunun 20 derecesinde kısmi güneş tutulması gerçekleşecek. Dolayısıyla tutulma kişisel haritalarımızda hangi alanımıza dokunuyorsa o alanla ilgili yoğun deneyimler yaşamamıza neden olacak.
Güneş tutulmaları aynı zamanda çok güçlü yeniaylardır ancak yeni aydan çok daha yüksek enerjiler taşır. Bizi harekete geçiren, eyleme çağıran bu kadar güçlü bir enerji altındayken hem kişisel hem de toplumsal konularda önemli değişim ve dönüşümler meydana gelmesi de kaçınılmazdır. Güneş tutulmaları başlangıçları, bitişleri ve dönüşümleri simgeler; hem ülke hem de kişisel haritalarımızda tutulmanın yoğun vurguları da varsa, bu etki kaderseldir.
Yengeç en genel anlamıyla; duygularımız, iç dünyamız, güvenliğimiz, yuvamız, vatanımız, ailemiz, ebeveynlerimiz, çocuklarımız, vb. ile alakalıdır. Bu nedenle bu tutulmada her zamankinden daha hassas ve duyarlı olabiliriz. Aynı zamanda Yengeç Burcunun yöneticisi olan Ay’da tutulmanın baş aktörlerinden. Bu nedenle tutulma etkisi ile duygusal iniş çıkışlar, melankoli, sezgilerin güçlenmesi, kırılganlık yaşayabiliriz. Maddi ve manevi güvenlik ihtiyacımız, aidiyet duygumuz, sevilme ve korunma ihtiyacımız, sadakat beklentimiz, özel saydığımız, mahrem tuttuğumuz alanların korunması, aile ilişkilerimizin sağlamlığı gibi konular gündeme gelebilir.
Tutulma haritasında Balık burcu yükseliyor. Bir döngünün sonlanmasını simgeleyen Balık enerjisi ve Balık’ın yöneticisi Jüpiter’in yine bir su burcu olan Akrep’teki yerleşimi bu tutulmanın duygusal ve ruhsal anlamda kriz yaratabilecek etkilerinin devrede olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda Plütonun Güneş ve Ay’a karşıt açı yapıyor olması bir dönüşüm sürecinde olduğumuzu, yeni bir şeyin başlaması için bir öncekini sonlandırmamızın artık kaçınılmaz olduğunu ve yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa açmak için yüksek enerjiler altında olduğumuzu da vurguluyor.
Tutulma etkileri genellikle öncesi ve sonrasındaki yaklaşık 6 ayı kapsar. Tabii ki Temmuz ayında en yüksek etkilerini yaşayacağımız bu tutulma ile hayatımızda değişmez dediğimiz, uzun süredir bizi zorlayan rutin konular artık halledilmek ve sonlandırılmak üzere tekrar su yüzüne çıkabilir. Bir şekilde değişime direndiğimiz bırakmakta zorlandığımız, tutmak ve sıkı sıkıya bağlanmak yüzünden saplantılı bir duruma geldiğimiz ya da kabul etmediğimiz, kendimizi savunmasız ve çaresiz hissettiğimiz alanlarda kontrol edilemez değişimlerden geçebiliriz. Yaşamımızdaki eski, işe yaramaz alışkanlıklarımız ve kalıplarımız için artık bitiş zamanıdır. Ancak bu bitişler öyle kolay olmayabilir, Plüton enerjisi devrede olacağı için güçlü bir şekilde direnç gösterebilir, alt üst edici, çalkantılı, karışık ve öngörülemez bir dönemden geçebiliriz. Hiç olmadığımız kadar kararlı, azimli ve inatçı olacağımız bu günlerde, zorlayıcı ve inatçı davranabilir ve uzlaşmaya isteksiz oluruz. Gücümüzü, otoritemizi kullanmak çok daha kolay olacağı için her şeyi ve herkesi kontrol etmek isteyebiliriz. Bu nedenle harekete geçmeden önce dikkatle düşünmekte yarar var, yanlış davranmaktan kaynaklanan geri tepmeler yıkıcı olabilir.
Bu süreçte her şeyden önce, kendimizi değişimin akışına bırakabilmeli ve sonuna yaklaşan şeyleri sıkıca tutma alışkanlığımızdan vaz geçmeliyiz. Elimizde tutmaya çalışmak, stres, gerilim ve mücadele getirir, olası sağlık sorunları yaşamamıza neden olur.
Aynı zamanda Tutulma haritasında Satürn, Uranüs ve Venüs arasında toprak burçlarında bir büyük üçgen açı gerçekleşiyor. Üçgen açılar büyük şans açılarıdır. Bu açı kalıbı, oldukça zorlayıcı bir değişim sürecinin ardından sağlam, kalıcı özellikle de maddi konularda şans ve fırsatlar getirecek güzel bir yaşam döngüsünün içine gireceğimizi müjdeliyor.  
Bu nedenle özellikle iş ortamımız, kariyerimiz ve para kazanmaya yönelik yaklaşımlarımızda karşımıza çıkan değişimleri mutlaka kucaklamalı ve bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmalıyız. Bu değişimler bize büyük fırsatlar olarak geri dönebilir. Aynı zamanda alacak-verecek dengesinin düzene girdiği,  para ile olan sınavlarımızda adeta şifalandığımız bir döngüyü de beraberinde getirebilir bu süreç.
Tutulma haritanın 5. Evinde gerçekleşiyor. Bu nedenle aşkla ilgili yeni başlangıçlar, tutkulu, romantik ilişkiler de gündeme gelebilir. Süregelen ilişkilerinizde daha yapıcı, iyimser ve sevgi dolu hissedebilirsiniz. Bu değişim süreci ilişkileri de şifalandıran bir döngünün başlangıcı olabilir.
Yani olumlu anlamda tutulmanın getirdiği güçlü değişim ve yenilenme enerjisi ile geçmişimizle yüzleşip, bize yararı dokunmayan, miadını doldurmuş ve tamamlanmış kavramları yaşamımızdan çıkarabilir, bize zarar veren bağımlılık ve alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliriz.  Bu değişim-dönüşüm enerjisini içimizde bularak ilerlemek adına yaşam bize yeni bir teklifle yaklaşıyor. Bu dönemde yaratıcı çalışmalar, yazarlık, bilinçaltı ve şifa çalışmaları için oldukça uygun bir enerji altında olacağız. Bu enerji kendimizi daha iyi tanımamıza ve sorgulamamıza olanak sağlar. Yaşantımıza yenilikler getirir ya da neleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösterir.


Bu yüksek oktavlı enerji altında atmamız gereken adımları atacak cesareti bulabilmemiz dileğiyle
Sevgiyle kalın…

20 Ağustos 2017 Pazar

21 AĞUSTOS SON YILLARIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TUTULMASI

21 AĞUSTOS’TA ASLAN BURCUNDA SON YILLARIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TUTULMASI GERÇEKLEŞİYOR!..
21 Ağustos’ta Türkiye Saati ile saat 21.30’da 2017 yılının son ve en büyük Güneş tutulması Aslan Burcu’nun 28 derecesinde meydana gelecek ve 6 ay etkisini devam ettirecek.  Dolayısıyla tutulma kişisel haritalarımızda hangi alanımıza dokunuyorsa o alanla ilgili yoğun deneyimler yaşamamıza neden olacak.
Güneş tutulmaları aynı zamanda çok güçlü yeniaylardır ancak yeni aydan çok daha yüksek enerjiler taşır. Bizi harekete geçiren, eyleme çağıran bu kadar güçlü bir enerji altındayken hem kişisel hem de toplumsal konularda önemli değişim ve dönüşümler meydana gelmesi de kaçınılmazdır. Güneş tutulmaları başlangıçları, bitişleri ve dönüşümleri simgeler; hem ülke hem de kişisel haritalarımızda tutulmanın yoğun vurguları da varsa, bu etki kaderseldir.
Tutulma haritasında Koç burcu yükseliyor. Yeni başlangıçlara cesaretle adım atmayı simgeleyen Koç enerjisi ve Koç’un yöneticisi Mars’ın uzakta olsa hala Güneş’le olan kavuşumu bu yüksek oktavlı değişim enerjisini ve motivasyonunu daha da yükseltecektir. Tutulma haritasındaki Satürn, Uranüs ve Jüpiter’in Güneş’e olan olumlu açılarını ve özellikle de Güneş’in hem Kuzey Ay Düğümü hem de Şan, şöhret ve sahnede olmanın simgesi olan Regulus Kraliyet yıldızı ile kavuşumda olduğunu da göz önüne aldığımızda bu tutulmanın önemi ortaya çıkıyor. Tutulma haritasında göze çarpan tek olumsuz açı kalıbı Retro hareketine devam eden Merkür’le Neptün arasındaki karşıtlık açısı. Bu açının bize söylemek istediği en önemli şey ise planlarımızı dikkatli bir şekilde yapmanın gerekliliği, netliğimizi kaybedebileceğimiz ve kafa karışıklığına sahip olabileceğimiz için bir uyarı… Kısacası gökyüzü tam bir cümbüş halinde. Bu durum tutulmanın yüksek oranda kadersel etkiler taşıdığını ve çok yoğun etkiler getireceğini bir kez daha vurguluyor.
Aslan burcu en genel anlamda, Ben ile alakalıdır, cesareti, cömertliği, gösterişi, sahnede olmayı anlatır. Bunun yanında ego, kibir ve gurur da Aslan’la alakalıdır. Yönetici pozisyonundaki kişiler, çocuklar ve gençler, spor, eğlence, ünlü kişiler, sanatçılar-oyuncular, seyahatler ve her türlü lüks tüketimi gösterir. Bu nedenle tutulma etkisi ile bu konular hayatımızda daha aktif bir şekilde yer almaya başlayabilir. Aynı zamanda şimdiye kadar gizli, saklı kalmış şeyler de aniden ortaya çıkabilir. Bu tutulmanın Aslan burcunda gerçekleşiyor olması burcun sembolünde yer alan olay, kişi ve nesneleri daha dikkat çekici şekilde gündeme getiriyor.
Tutulmanın etkilerinin belirgin olacağı önümüzdeki altı ay boyunca liderlerle, yöneticilerle, özellikle de sadece Amerika’dan izlenebildiği için Amerika ve Trump’la ilgili pek çok politik ve toplumsal olaylar ve değişiklikler bekleyebiliriz. Çünkü tutulmalar hangi ülkeden net şekilde izleniyorsa, o ülke üzerinden etkisi çok daha güçlü olur.
Kişisel olarak ise bu dönemde cesaret ve kararlılığımız artacaktır, işin içerisinde Mars olduğu için mücadelelerimiz de…Ego savaşları gündeme gelebilir, “Ben” vurgusu yüksek olacağı için başkalarına üstün gelme, gurur ve kibirle hareket etme dürtüsü duyabiliriz. Ay Düğümleri de Mayıs ayından bu yana Kova-Aslan ekseninde olduğu için bu tür baştan çıkarıcı olumsuz yaklaşımlardan uzak durmak çok önemli olacak her birimiz için.
Aslan’daki bu tutlma bizlerden kendi önemimizi fark etmemizi isteyecek. Kendi adımıza da bir şeyler yapmamız gerektiğini, her zaman aklımızın değil kalbimizin sesine de kulak vermemizi isteyecek. Yaşamdan tat almak, kendi bireysel irademizi geliştirmek, içimizdeki çocukla yeniden bağlantıya geçmemiz gerektiğini anlatacak. Bireysel kimliğimiz, yeteneklerimiz daha ön plana çıkacak. Sadece burada dikkat etmemiz gereken Aslan burcunun gölge yönleri olan kibir, ego, bencillik tuzaklarına kapılmamak olmalı. Kendi önemimi ortaya koyacağım diye başkalarını yok saymadan, kendimiz için avantaj yaratan durumları başkalarına zarar vermeden kullanmaya çalışmak olmalı.
Sadece kendimiz için ne istiyoruz? 'Ben' diyebilmenin önündeki engelleri görebiliyor muyuz? Bu yaşamda kalbimizi koymak için neyin peşindeyiz? Neyi arıyoruz? Bu süreçte sırf görev ya da sorumluluk adına yaptığımız planlarımız, projelerimizi bir süreliğine görmezden gelsek ve sadece keyif aldığımız işlere yönelsek, yaparken çok mutlu olacağımız işlere öncelik versek yaşamımız nasıl olurdu? Ya da başkalarını dinlemek, ne dediklerini önemsemek, bizleri onaylamalarını beklemeden kendimize olan “güveni ve inancı” yeniden kendi çabamızla oluştursak neler değişirdi?
Bu sorulara vereceğimiz cevaplar Tutulmanın kişisel hayatlarımızda yaratmak istediğimiz değişim ve dönüşümleri gerçekleştirmek için yol gösterici olacaktır. Tabii yaptığımız her işte kalbimizi ve gönlümüzü de devreye sokarak....
Olumlu anlamda tutulmanın getirdiği güçlü değişim ve yenilenme enerjisi ile geçmişimizle yüzleşip, bize yararı dokunmayan, miadını doldurmuş ve tamamlanmış kavramları yaşamımızdan çıkarabilir, bize zarar veren bağımlılık ve alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliriz.  Sorunlara yaratıcı çözüm yolları bulmak, hayatın kıyısında izleyici değil de bizzat katılımcı olmak, içimizdeki çocuğun sesine de kulak vermek, girişimden korkmadan ama kontrol edebileceğimiz ölçüde riskler alarak ilerlemek, motivasyonu dışarıdan bir şeylerden, kimselerden aramadan kendi içimizde bularak ilerlemek adına yaşam bize yeni bir teklifle yaklaşıyor. Bu dönemde yaratıcı çalışmalar, yazarlık, bilinçaltı ve şifa çalışmaları için oldukça uygun bir enerji altında olacağız. Bu enerji kendimizi daha iyi tanımamıza ve sorgulamamıza olanak sağlar. Yaşantımıza yenilikler getirir ya da neleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösterir.
Bu yüksek oktavlı enerji altında atmamız gereken adımları atacak cesareti bulabilmemiz dileğiyle… Sevgiyle kalın…

13 Mart 2017 Pazartesi

BAŞAK’TA DOLUNAY: HASAT ZAMANI

12 Mart Pazar Günü İstanbul saati ile 17.55’de Başak burcunda bir dolunay meydana gelecek. Dolunaylar, yeni ay döneminde başlayan konuların artık tamamlanmaya, sonlanmaya başlayacağını gösterir ve bu süreçte yeni başlayacak dönemin hazırlıkları yapılır.
Bu seferki Dolunay Başak burcunda gerçekleşeceği için Başak burcu teması ağır basacak. Başak burcunun sembolize ettiği her türlü konu çok daha güçlü bir şekilde vurgulanacak.
Başak burcu hizmet, eğitim, üretim, yoğun ve detaylı işler-projeler, sağlığımız ile ilgili her türlü konuyu kapsar. Yaptığımız uğraşılarda mükemmelleşme arzumuzu artırır. Başak burcu dolunayı hayatımızı çok daha fazla sorguladığımız, hata ve eksiklerimizle yüzleştiğimiz bir zamanı gösterir. Her şeyin en iyisine ulaşma içgüdümüz, hem kendimize hem de çevremize karşı aşırı eleştirel davranmamıza ve kusur bulmamıza neden olabilir.
Balık’taki Güneş tutulması ile başlayan içsel uyanış ve farkındalıklar bu dolunayda daha belirgin hale gelir, bir nevi ektiğimizi biçme zamanında olduğumuzu gösterir. Bu nedenle Dolunay kişisel haritalarımızda hangi alana dokunuyorsa o alanda bir hesaplaşma ve hasat yaşayacağız demektir.
Bu hasatı verimli kılmak ya da kayıplarla karşılaşmak geçmişte ektiğimiz tohumların, çalışma ve hizmetlerin karşılığı olacaktır. Bu dönemde gözden kaçırdığımız tüm detaylar, hesaplar, kusurlar ve ihmaller karşımıza çıkabilir. Şu anda gökyüzünde Venüs’ün de retro da olduğunu göz önüne alırsak, bu hesaplaşma ve hasatın ilişkilerde çok daha yoğun yaşanacağını söyleyebiliriz.
Başak burcunun yönetici gezegeni Merkür Balık burcunda seyahat ettiği için bu dönem negatif düşünceler içinde olabiliriz, yaşadıklarımızdan ve kendimizden şikayet etme eğilimimiz artar. Bu durum karşımıza çıkabilecek olan şans ve fırsatları da kaçırmamıza neden olabilir. Bu dönemi olumlu düşüncelerle geçirmek sayesinde Merkür’ün Balıktaki yüksek sezgi gücüne kendimizi açabiliriz. Balıktaki Merkür’ ü pozitif kullanabilirsek başkalarının duygularına ve ihtiyaçlarına saygı duyan bir yaklaşım içinde bulunabilir, duygusal ve ruhsal olarak kendimizi kolaylıkla ifade edebilir, hem iş de hem aşkta başarıyı yakalamakta zorlanmayabiliriz.
Yine de bu hafta Merkür’ün Satürn’le olan kare açısını dikkate alacak olursak her türlü iletişimimiz beklemediğimiz bir şekilde dirençle karşılaşabilir, yanlış anlaşıldığımızı düşünmek kendimize olan güvenimizi sarsabilir. Aşırı derecede hassas olacağımız bu dönemde, eleştiriye karşı kendimizi savunmasız hissederiz. Bu dönemde iş ve ticari konular olumlu değildir, müzakereler bozulabilir ve anlaşmalar kötüye gidebilir. Mümkünse önemli anlaşmaları ve toplantıları birkaç gün ertelemek yararlı olacaktır. Özellikle zihinsel olarak dinlenme bu zamanda kesinlikle çok önemlidir. Bu haftayı kendi içimize yönelip, pozisyon belirlemek ve harekete geçmeden önce olayları her yönüyle değerlendirme süreciyle geçirmek, biraz mola vermek için kullanmak yararımıza olur. Esnek olabilmek, inatçı ve katı düşünme biçiminden uzak kalmak için meditasyon, yoga ya da içsel şifa yöntemleri ile zihnimizi sakinleştirebiliriz. Geçmişte bıraktığımızı düşündüğümüz konulara geri dönmek ve bitmemiş projeleri tamamlamak için de kullanabiliriz bu etkiyi. Bu yaklaşım bize gelecekteki başarılar için yeni stratejiler planlamak adına büyük bir fırsat sağlar.
Sevgi'yle kalın...

5 Mart 2017 Pazar

VENÜS RETROSU: İLİŞKİLERİ GÖZDEN GEÇİRME ZAMANI

Bu haftaya Venüs’ün Koç burcundaki retrosuyla başlıyoruz. 4 Mart’ta başlayan ve 15 Nisan’a kadar etkili olacak olan bu hareket 2 Nisan’a kadar Koç burcunda; sonrasında 15 Nisan’a kadar ise Balık burcunda sürecek. Bu durum farklı burçlarda ve farklı etkiler yaşamamıza neden olacak. Astrolojide retrolar yarım kalan işleri çözmek, tamamlamak, yoluna koymak için önemli fırsat günleridir. Adeta ikinci bir şans getirir bize. Venüs retrosu ise öncelikle aşk ve ilişkiler konusuna vurgu yapar. 

Venüs Koç burcunda zararlı olarak değerlendirildiği için bu süreç ilişkileri yeniden gözden geçirirken güç mücadelesi ve agresyonu da yükseltebilir. Bu dönemde ilişkilerimizde denge, uyum ve paylaşımı korumakta zorlanabilir, bencilce yaklaşımlar “biz” enerjisinin yerine daha fazla ‘’ben”i geçirmemize neden olabilir. 2 Nisan’daki Balık burcu geçişiyle geçmişte yaşadığımız ve özlemle hatırladığımız ancak artık kaybettiğimizi düşündüğümüz duygularımız ve anılarımız yeniden gün yüzüne çıkabilir, . Özellikle haritalarımızda Venüs retrosu aşk ve ilişkiler evini temsil eden beşinci ya da yedinci evlerde yaşanıyorsa bu etkiyi çok daha fazla hissedeceğiz.

Tabii ki Venüs retrosunu ilişkilerimizde büyük sorunların yaşanacağı bir dönem olarak değerlendirmek yanlış olur. Sadece bu dönemi kendi içimize odaklanarak içinde bulunduğumuz ilişkiyi bir değerlendirmek, gerekiyorsa sorgulamak ve ilişkimize net bir şekilde bakmak için kullanabileceğimiz bir süreç olarak görmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.  Bu dönemde gökyüzündeki yüksek enerjilerin de etkisiyle değişim ve dönüşümlerin de kaçınılmaz olduğunu düşünürsek bitmesi gerekeni bitirecek bir etki altında olacağız. Aslında bir süredir farkında olduğumuz ancak bir şekilde sürekli ertelediğimiz ya da görmezden geldiğimiz her şey için bir revizyon dönemindeyiz.

Bu dönem özellikle de ilişkisi olmayanlar için bir ilişkiye başlama kararı alma dönemi de değildir. Retroların genel özelliği olan aldığımız kararlardan sonrasında pişman olma durumu ile karşılaşmamak için yeni bir ilişkiye başlamak ya da var olan ilişkimizi bitirmek için Retro sonrasını beklemekte yarar var.


Venüs sadece aşk ve ilişkiler konusunu gündeme getirmez. Maddi konular, güzellik, estetik ve sanatla ilgili konular, ortaklıklar, her türlü eğlence ve zevk aldığımız konular da Venüs’le alakalıdır. Bu nedenle dış görünüşümüzde değişiklikler yapmak için hiç uygun bir dönemde değiliz. Özellikle giyim tarzımızda, saçımızda daha önce hiç düşünmediğimiz değişiklikleri yapmayı düşünebilir, tamamen aykırı bir saç modeli ya da rengine geçmek isteyebiliriz. Yine estetikle ilgili konuları da mümkünse ertelemekte yarar var. Retro Koç enerjisiyle buluştuğu için ani ve abartılı harcamalar yapmaktan kaçınmalı, bütçemizi sarsacak masraflara ve alışveriş çılgınlığına dönüşebilecek dürtülere dur demeliyiz. Evlenmek, boşanmak, yeni ortaklıklar kurmak ya da ortak işlere girişmek içinde çok uygun bir zaman değil, bu nedenle her türlü iş ortaklıklarını da iyice gözden geçirdiğimize, beklenti ve isteklerimizi karşılayıp karşılamadığına dikkat etmeliyiz. Bu dönem ayrıca gayrimenkul almak, satmak, taşınmak, yeni bir yer açmak, evde ya da iş yerinde tadilat yapmak, önemli finansal kararlar almak ve riskli işlere girmek için de uygun değildir. Sonrasında her hangi bir pişmanlık yaşamamak için mümkünse ve acil bir durum değilse bu tür konuları Retro sonuna bırakmakta yarar var.

Sevgiyle Kalın...

7 Şubat 2017 Salı

UYUM UZLAŞMA VE DİPLOMASİYİ HAYATIMIZA KATMA ZAMANI

Bu haftaya Venüs’ün Koç burcuna geçişi damgasını vuracak. 3 Şubat’ta Venüs yüceldiği Balık burcundan çıkıp zarar gördüğü Koç burcunda hareket etmeye başladı. 3 Mart’ta Retro harekete geçecek olan Venüs 14 Nisan’a kadar Retro harekette kalacak sonra düz harekete dönüp 5 Haziran’a kadar yine Koç burcunda yolculuğuna devam edecek. normalde Venüs bir burçta ortalama 25-35 gün kalırken, Venüs’ün koçtaki hareketi yaklaşık 4 ay sürecek ve bizi Venüs’ün temsil ettiği konularda önemli sınavlara tabi tutacak. Bu nedenle hem ilişkilerimizde hem de finansal konularda her zamankinden daha tedbirli ve sağduyulu hareket etmemiz gereken uzun soluklu bir dönem başlıyor. Venüs ilişkilerimizi, aşkı nasıl ifade ettiğimizi, duygusal etkileşimlerimizin niteliğini, hayattan keyif aldığımız şeyleri, uyum-uzlaşma ve diplomasi yeteneğimizi temsil eder. Venüs bu süreçte kendini yeteri kadar ifade edemediği bir alanda seyredeceği için kişisel ve toplumsal ilişkilerde, diplomaside artabilecek olan bencilce yaklaşımlardan, denge ve uzlaşmada çıkabilecek sorunlardan uzak durmak için çaba göstermekte yarar var. Çünkü bu süreçte “biz" yerine, Koç enerjisiyle kişisel arzularımız öne çıkabilir ve çok daha fazla "ben”i kullanmaya başlayabiliriz. Mars’ın da Koç burcunda hareket etmesiyle artan ateş enerjisi, aşk, tutku ve ilişkilerde sabırsız ve riskli hareket etmemize, arzu ve isteklerimiz için cesaretli adımlar atmamıza ve gözü kara hareket etmemize neden olabilir. İlişkilerimizdeki denge, uyum ve paylaşımı sağlamak için sağduyulu ve sabırlı hareket ermemiz gerekir. Toplumsal alanlarda da agresyon ve mücadelenin arttığını, diplomasi yollarının tıkandığını görebiliriz.
Venüs aşk ve ilişkiler dışında sahip olduğumuz maddi değerler ile de ilgilidir. Koçun ateş enerjisiyle abartılı harcamalarda bulunabilir, para konularında pervasız hareket edebiliriz. Eğer doğum haritalarımız destekliyorsa maddi anlamda başarılı girişimler yapmak için oldukça uygun zamanlardır ancak gereksiz risk ya da fazla düşünmeden atılan adımlar ve plansız hareketler olumsuz sonuçlar doğurabilir.
4 Ay boyunca sürecek olan Venüs-Koç transiti haritalarımızda Koç’un temsil ettiği alanlarda verdiğimiz mücadeleye yeni bir ivme kazandıracaktır. Bu alanda önemli adımlar atabilir, her zamankinden daha cesur ve kararlı hareket edebiliriz. Ancak bu süreç sabırsız ve yıkıcı yaklaşımlar yerine yapıcı yöntemler kullanmanın, bencilce ve fevri kararlar almadan önce başkalarıyla işbirliğine yanaşmanın önemini de bir kez daha gösterecek.
Bu hafta Güneş Uranüs ve Jüpiter’le olumlu görünümde olacak. Neşeli, iyimser, şanslı olduğumuzu hissedeceğimiz, kendimize olan güvenle hareket edeceğimiz bu hafta yeni işlere başlamak ve faaliyetleri geliştirmek için mükemmel bir zaman yaratacak bize. Karşımıza çıkan fırsatları iyi değerlendirmeli ve bu olumlu durumdan yararlanmak için elimizden geleni yapmalıyız. Hem Aşk ilişkilerimiz hem de maddi alanda olumlu gelişmelerin yaşanabileceği bu hafta mantıksız olmadığımız sürece, risk almak için iyi bir zamanda olduğumuzu da gösteriyor.
Her şekilde başarı için çok olumlu olan bu hafta geçmişte ektiğimiz iyi tohumların sonucu almak, hızlı ilerleme kaydetmek için de önemli fırsatlar sunuyor bize. Son derece yaratıcı, orijinal ve yenilikçi olacağımız bu süreçte, içgüdülerimize güvenmek sayesinde hangi yöne gideceğimizi sezgisel olarak bilebiliriz.
Sevgiyle Kalın...