KARMANIN EFENDİSİ SATÜRN YAY BURCUNA GEÇİYOR.

Gökyüzünün korkulan gezegeni Satürn, karanlıkla ve ölümle ilişkilendirilen Akrep’teki yolculuğunu tamamlayarak 21 Aralık 2017 tarihine kadar kalacağı Yay burcuna geçti. Yunan mitolojisinde Kronos olarak bilinen Satürn, kural koyucudur. Amacı bizi disipline etmek, yaşamımızın sorumluluğunu aldırmaktır. Bu nedenle bize limitler, sınırlar koyar, kısıtlar, engeller. Bizi korkularımızla yüzleştirir. Satürn’ün bulunduğu alanda uzlaşmayı, hedefe yönelmeyi zorlaştıran, engelleyen, sınırlandıran durumlarla karşılaşırız. Bu alanlar bizim en çok çaba sarf edeceğimiz, mücadele edeceğimiz, sorumluluk alacağımız, korkularımızla yüzleşeceğimiz alanlardır. Hayatımızın hangi alanında kabullenemediğimiz konular var? Hangi alanlarda sorumluk almaktan kaçıyoruz? En çok disipline olmamız ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmemiz gereken alan ne? Bunların hepsinin cevabı Satürn'e bağlıdır.

Tüm bunlara rağmen Satürn korkulacak bir gezegen değildir. Bulunduğu alanda verdiği tüm zorluklara, engellere rağmen aslında amacı bize yaşamımızla ilgili önemli bir ders vermektir. Eğer bu dersi alıp, disipline ve organize olabilirsek, sorumluluğumuzu üstlenip harekete geçebilirsek bu sürecin sonunda kazançlı çıkarız . Bunu başarmak elbette ki kolay olmayacak. Bu dersi verirken, bizi oldukça zorlayacak, uzun sürecek çabalar, korkular, karamsarlık ve endişeler, depresif duygular peşimizi bırakmayacak.  Satürn’ün vermek istediği dersi almak için; sabırla hareket etmek, bırakmamız gereken eski, işe yaramaz alışkanlıklarımızı ve kalıplarımızı bırakmak, bizi tutan korkularımızla yüzleşmek, hayatımızın sorumluluğunu almak gerekir. Eskiye tutunup kalmak, gitmesine izin vermemek bize ancak acı getirir. Satürn’ün sınavını geçebildiğimiz zaman ödülü de büyük olacaktır.

Satürn hangi burca girdiyse o burcun temaları ile ilgili sorumlulukları ve dersleri almamız, bırakmamız gereken şeyleri bırakmamız, disipline olmamız gerekir. Satürn Yay burcuna geçtiği için, bu burcun gösterdiği temalar üzerinde çalışmamız ve sorumluk almamız gerekecek. Bu konularda kısıtlamalar, engellemeler, sınırlamalar yaşayabiliriz. Kişisel haritalarımızda Satürn hangi eve transit ediyorsa o ev konularıyla ilgili zorluklar yaşayacağız demektir. Ancak bu transit sonunda o ev konularıyla ilgili yaşayacağımız tüm zorluklara rağmen dersimizi almış ve güçlenmiş olarak çıkarız.

Yay burcu; inanç, din, felsefeler, ideolojiler, maneviyat, ruhsal gelişim, eğitim, kültür, yükseköğrenim, akademisyenler, yabancı ülkeler, farklı kültürler, uzun seyahatler, uluslararası ilişkiler, turizm, hava ve deniz yolları, spor, sporcular, hukuk, diplomasi, iletişim, medya, yayıncılık, yayınevleri, yazarlar ile ilgilidir.

Önümüzdeki 2,5 yıl boyunca Satürn bizi bu konularda sınava tutacak, ders verecek.

Yay burcunun hoşgörülü, iyimser ve neşeli, maceracı, hevesli, yenilikçi, felsefi, özgürlükçü, sıcakkanlı, hareketli yapısı Satürn’ün bu burca geçmesiyle sınırlanacak, kısıtlanacak. Satürn, tüm bu özellikleri disipline edecek. Maceracı Yay her zaman harekete geçmeye hazırdır, yeni olan her şeye korkusuzca atılır. Ancak sıra hedefe yönelmeye geldiğinde sonuca ulaşmakta zorlanır. İşte Satürn tam da bu nokta da devreye girer ve disipline ederek, sorumluluk aldırır. Somut adımlar atmak ve başlanılan projeyi sonuçlandırmak artık kaçınılmaz olur.

Kişisel haritamızda Yay burcu hangi alana düşüyorsa o alanda artık havai ve uçarı tavrımızı bırakıp, sorumluluk almamızı, disiplinli ve organize bir şekilde hareket etmemizi ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmemizi söyleyen Satürn, bu alanlarda bize zorluklar, engeller, kayıplar ve acılar getirecek. Almamız gereken dersi alıp bu önemli sınavdan kazanarak çıkmak için hayatımızın sorumluluğunu almak ve miadı dolmuş alışkanlık ve kalıplarımızı bırakmak çok önemli olacak.

Sevgiyle kalın…

24 ARALIK’TA MERKÜR-URANÜS ARASINDA KARE AÇI OLUŞUYOR!..

Zihinsel anlamda gergin hissedeceğimiz bu dönemde sert ve inatçı tavırlar gösterebiliriz. Düşünerek alacağımız kararlar, bizi keskin ve fazlasıyla risk içeren konulardan koruyacaktır. Tutamayacağımız sözler verebileceğimiz için söz vermeden önce bir kez daha düşünmekte yarar vardır. Anlaşma yapmak için korkunç bir zamandır, sözleşme ya da anlaşmalar mümkünse ertelenmelidir. Hayatımızdaki denge ve istikrarın yok olduğunu görmek bizi düşünmeden karar almaya iter bu yüzden hatalı kararlar alabiliriz. 

Heyecanlı ve düşüncesiz olacağımız için sert ve beklenmedik sözler söyleyebilir çevrimizdeki kişileri kırabiliriz. Dikkatimiz çok fazla yöne dağıtmamak, odaklanmakta zorluk yaşamamızı önler. Bu dönemde uykusuzluk çekmemek için zihnimizi yavaşlatmak çok önemlidir.

Her zamankinden çok daha dik kafalı, sabırsız ve hoşgörüsüz olacağımız bu günlerde meditasyon, yoga türü rahatlama tekniklerinden yararlanmak bizi oldukça rahatlatacaktır. Sinirsel gerginlik nedeniyle stres kaynaklı hastalıklara maruz kalmamak için, yoğun zihinsel enerjimizi, yaratıcı konulara, zihinsel aktivite gerektiren oyunlara yöneltmeliyiz.  

Sevgiyle Kalın!..

VENÜS URANÜS’LE KARE, PLÜTON’LA KAVUŞUM YAPIYOR

Venüs bugün Uranüs’le kare, Plüton’la kavuşum yapıyor. Bugün kendimizi huzursuz ve endişeli hissedebilir ve bunu karşımızdakine de yansıtabiliriz. Bir şekilde benmerkezci ve dik kafalı olabileceğimiz bugün, esnek olmayan sert tavırlardan uzak durmalıyız. Şimdiye kadar bir şekilde bastırdığımız sorunlar uğraşılmak üzere su yüzüne çıkabilir. İlişkilerimizde beklenmedik ani dalgalanmalar, iniş çıkışlar yaşayabiliriz. Bizi tatmin etmeyen sağlıksız ilişkilerimiz aniden bitebilir ya da ani ve düşünmeden bir ilişkiye başlayabiliriz. Ancak dikkat ve tedbiri elden bırakmamak gerekir, çünkü şimdi başlayan ilişkiler istikrarsız, değişken ve kısa süreli olabilir. Ya da zorlayıcı, saplantılı, baskıcı, otoriter ya da suça eğilimi olan birine çekilebiliriz. Kısacası bu transitler nedeniyle ilişkilerimizde büyük dersler almak zorunda kalabiliriz. Alçak gönüllü ve teslimiyetçi tutum takınarak, olgun ve sorumlu bir şekilde hareket etmek bu transitlerin olmazsa olmazı. Eğer kendi bencil ihtiyaçlarımızı unutabilir koşulsuz bir şekilde karşımızdakine sevgimizi verebilirsek duygusal ve psikolojik olarak çok daha rahat atlatırız bu sert etkili transitleri…

Maddi olarak da çalkantılı bir dönemdir her zamankinden daha fazla parasal riskler alabiliriz. Harekete geçmeden önce bir durup düşünmekte yarar var.

Sevgiyle kalın…

URANÜS PLÜTON KARE AÇISI BEKLENMEDİK DEĞİŞİMLERİ GÜNDEME GETİRİYOR

Yaklaşık 3 yıldır birçok defalar kesinleşen URANÜS-PLÜTON kare açısı Pazartesi (yarın) bir kez daha gerçekleşecek. Oldukça zorlayıcı olan bu açı kalıbının etkilerini çok derinden ve sarsıcı bir şekilde deneyimleyeceğiz. Ağır hareket eden bu iki gezegenin değişime zorlayıcı etkilerini Kasım ayından beri bir şekilde hissetmeye başlamıştık zaten.

Hayatımızda değişmez dediğimiz, uzun süredir bizi zorlayan rutin konular su yüzüne çıkacak. Bir şekilde değişime direndiğimiz ya da kabul etmediğimiz, kendimizi savunmasız ve çaresiz hissettiğimiz alanlarda ani, kontrol edilemez parçalanmalardan ve değişimlerden geçebiliriz. Yaşamımızdaki eski, işe yaramaz alışkanlıklarımız ve kalıplarımız için artık bitiş zamanıdır. Ancak bu bitişler öyle kolay olmayacak, güçlü bir şekilde direnç gösterebileceğimiz için alt üst edici, çalkantılı, karışık ve öngörülemez bir dönemden geçebiliriz. Hiç olmadığımız kadar kararlı, azimli ve inatçı olacağımız bu günlerde, zorlayıcı ve inatçı davranabilir ve uzlaşmaya isteksiz oluruz. Gücümüzü, otoritemizi kullanmak çok daha kolay olacağı için her şeyi ve herkesi kontrol etmek isteyebiliriz. Bu nedenle harekete geçmeden önce dikkatle düşünmekte yarar vardır, yanlış davranmaktan kaynaklanan geri tepmeler yıkıcı olabilir.

Uranüs-Plüton iş başındayken radikal değişim ve dönüşümler kaçınılmazdır. Mutlaka öğreneceğimiz dersler vardır ve buna direnmek bizi hiç olmadığımız kadar derinden sarsar. Her şeyden önce, hem kendimizi değişimin akışına bırakabilmeli ve hem de sonuna yaklaşan şeyleri sıkıca tutma alışkanlığımızdan vaz geçmeliyiz. Elimizde tutmaya çalışmak, stres, gerilim ve mücadele getirir, olası sağlık sorunları yaşamamıza neden olur. Uzun süreli önemli değişiklikler olurken kendimizi çok savunmasız ve hassas hissedebiliriz. Bu süreci terapi, kişisel gelişim çalışmaları ve ruhsal tekniklerle (meditasyon, yoga vb.) uğraşarak geçirmek sayesinde bu gökyüzü olayının derin etkilerini çok daha rahat atlatabiliriz.

Sevgiyle kalın…

BUGÜN MERKÜR-JÜPİTER ARASINDA ÜÇGEN AÇI OLUŞUYOR!..

Bugünlerde kendinizi iyimser ve coşkulu mu hissediyorsunuz? Ya da huzurlu, sağlıklı ve mutlu musunuz? Nedeni Merkür-Jüpiter arasında oluşan bu olumlu açı olabilir. Bu açı nedeniyle zihnimiz hiç olmadığı kadar açıktır, iyi düşünür, iyi iletişim kurarız. Güçlü bir yaratıcılık göstereceğimiz bugünlerde, gözlemsel yeteneklerimiz de artacak ve olayları tüm detaylarıyla bir bütün olarak algılamanın zevkini yaşayacağız.

Bu birkaç gün hayat bizim için çok daha pürüzsüz akacak, bu nedenle kendimizi mutsuz ve depresif hissetmeyiz. Kendimize güvenimiz tamdır, karşımıza çıkan iş fırsatlarını değerlendirme konusunda hiç olmadığımız kadar yetenekli olduğumuzu fark edebiliriz. İyimser beklentiler içinde olmak, sanat, müzik ve tüm zihinsel aktivitelerden haz almak için mükemmel bir zamandayız. Hiç ummadığınız bir anda iyi haberler ve mesajlar alırsanız şaşırmayın, belki de son aylarda yaşadığımız en olumlu günlerdeyiz çünkü.

Bir anlaşma ya da sözleşme mi imzalayacaksınız? Ya da yasal konularda bir karar mı vermek istiyorsunuz? Hiç düşünmeyin, çünkü bu tür konular için ender iyi zamanlardan birini yaşıyoruz. Eğitim hayatında olan kişiler ya da yazma, konuşma gibi entelektüel faaliyetler içinde bulunanlar için de güzel şeyler vaat ediyor bu gökyüzü olayı… Hayata bakışımızın genişleyeceği, vizyon kazanacağımız, yeni fikirler ortaya çıkarabileceğimiz bu günlerde, endişe ve kaygılarımızın azaldığını, hatta bir müddet için ortadan kalktığını görmek bizi oldukça rahatlatacak.

Sevgiyle Kalın!..

MARS KOVA BURCUNDA

27 Ekim’den beri Oğlak burcunda hareket eden Mars bugün itibariyle Kova burcuna geçiyor. Mars’ın yüceldiği Oğlak burcundan, herhangi bir asalete sahip olmadığı Kova burcuna geçişiyle özgürlük ve hareket ihtiyacımız daha da artacak. Bireyselliğimizin ön plana çıkmasıyla isyankâr ve radikal tavırlar gösterebilir, sert ve idealist bir üslupla iletişim kurabiliriz. Otoriteyi kabul etmek çok zordur, bu nedenle otorite figürleri ile problemler yaşayabiliriz. İnatçılık bu sürecin en belirgin özelliği olacak. Fikirlerimizi sonuna kadar savunmak, seçtiğimiz yolun en doğrusu olduğuna inanmak ve idealist amaçlar peşinde koşmak arzusuyla hareket edeceğiz. Sadece kendimiz ya da çevremiz için değil, toplum için bir şeyler yapma isteğimiz güçlü olacak. Bu dönemde toplumsal projelerde başarıyla çalışabiliriz. İdeallerimiz uğruna hiç çekinmeden mücadele edeceğimiz bu süreçte, grup aktivitelerinin de içinde olabiliriz.

Mars’ın natalda hangi evimizde olduğu, bizi hangi konularda Kova enerjisiyle buluşturacağını ortaya koyar. Bu nedenle hayatımızda hangi alanda bu etkiyi yaşayacağımız doğum haritalarımızdaki Mars’ın yerleşimi ile doğrudan alakalıdır. 

Sevgiyle kalın…

VENÜS-JÜPİTER ÜÇGENİ BİZE ŞANS GETİRİYOR!..

Uzun zamandır yaşadığımız gergin günlere kısa bir mola anlamına gelen Venüs-Jüpiter üçgeni bize romantizm, eğlence ve sosyallik vaat ediyor. Bu iki şans, bolluk ve bereket gezegeninin kendi aralarında yaptığı olumlu açı sosyal hayatımızda ve aşk ilişkilerimizde mutlu, mesut ve gamsız günler geçireceğimizi müjdeliyor. Kendimizi son derece çekici ve neşeli hissedebiliriz. Oldukça şanslı olacağımız bu birkaç günde yeni biriyle tanışabilir ya da aşık olmanın keyfini yaşayabiliriz. Duygusal olarak her zamankinden daha tam ve enerjik olmak sayesinde yaşamdan daha fazla zevk alırız. Sanatsal ve estetik alanlarda çok daha yaratıcı olduğumuzu fark etmek bizi motive eder. Kendimizi güzel kıyafetler, mücevherler ya da sanat eserleri alarak şımartabiliriz. Ya da hiç nedeni yokken sevdiğiniz kişiden armağan alırsanız şaşırmayın bu iyicil kombinasyonun etkisindendir…

Maddi konular ve iş girişimleri için de olumlu zamanlardır, adım atmak gerekir. Ancak çok büyük başarılar beklemeden. Çünkü tembelliğe ve rahatlığa fazlasıyla düşkün olabiliriz. Aşırı iyimserlikten kaynaklanan rehavete kapılma nedeniyle riskleri görmezden gelebilir, kontrolsüzce hareket edebiliriz. Dikkati elden bırakmamak ve bu olumlu kombinasyonun keyfini çıkarmak bu günlerde yapılacak en iyi şeydir.

Sevgiyle kalın…