14 Aralık 2016 Çarşamba

İKİZLER DOLUNAYI İLETİŞİMİMİZİ ZORLUYOR…


14 Aralık 2016 Çarşamba günü saat 03.05 de İkizler burcunda bir dolunay gerçekleşecek. Dolunay zamanları gergin enerjinin yüksek olduğu, ruhsal endişeler ve korkuların fazlaca yaşandığı zamanlardır. Dolunay bırakma, bitirme, sonlandırma enerjisi taşır. Bu nedenle 29 Kasım Yay Yeni Ayında attığımız adımların, girişimlerin karşılığını alma dönemi olabilir bu dolunay.  Ancak Yay burcunun iyimser, pozitif, canlılık getiren ateş enerjisi ile attığımız adımların artık aklın, mantığın, sorumluluk ve görev bilinciyle birleşerek daha gerçekçi bazda hayat bulacağı bir dönemi de gösterir.

Bu dolunayda İkizler burcunun temsil ettiği konular ön plana çıkacaktır. Her türlü iletişim, eğitim, haberleşme, yazma ve yayınlama konularıyla meşgul olabilir, arkadaşlarımızla ve sosyal gruplarla daha fazla vakit geçirme isteği duyabiliriz. Ancak özellikle duygusal konuları çözümleme konusunda bu dolunay bizi desteklemiyor. Çünkü Ay İkizler burcunda peregrindir ve rahat etmez. Olaylara duygusal yaklaşmaktan ziyade daha mantıklı ve zihinsel düzlemde yaklaşmamıza neden olur.

İkizler dolunayı nedeniyle kendimizi bu hafta sinirli, uykusuz, huysuz ve huzursuz hissedebiliriz. Değişken ruh halimiz çevremizdeki insanları oldukça zorlayabilir. Karar vermekte zorlanacağımız için sıkça fikir değiştirebilir, herhangi bir konuya odaklanmakta zorluk çekebiliriz. Özellikle Dolunay, yöneticisi olan Merkür’ün güçsüz pozisyonda olması ve boşlukta bulunmasının etkisiyle iletişimde zorluklar ve yanlış anlaşılmalarla sıkça karşılaşabiliriz.

Yine de Ay’ın Mars ve Jüpiter’le olumlu görünümü; eğer aldığımız kararların arkasında durur, inançla devam ettirir ve sabırlı davranırsak bizim için pozitif etkiler getirecektir. Gelecek planlarımıza odaklanmak, bir plan dahilinde hareket etmek ve hedeflerimizi gerçekleştirmek için gerekli olan mücadele ve azmi gösterecek bir güç ve motivasyona sahip olabiliriz.

Özellikle dolunayın natal haritalarımızda gösterdiği alanlarda, iletişim yeteneğimizle önemli adımlar atabilir, farkındalıklar kazanabilir, zihinsel olarak amaçlarımıza odaklanabiliriz.

Dolunay haritasında dikkat çeken bir başka gökyüzü olayı ise Jüpiter’le Uranüs arasında oluşan karşıt açı. Bu zorlayıcı açı kalıbı nedeniyle, bağımsızlık arayışımız isyankar eğilimler göstermemize neden olabilir. Bu nedenle büyük sabırsızlık, huzursuzluk ve değişim dürtüsü hissedebiliriz. Son derece anlık hareket edeceğimizden, bu süreç ilişkilerimize, statümüze zarar verebilir, dikkatsiz hareket etmek ya da aşırı risk almak konusunda dikkatli olmalıyız. Çünkü bu alanlarda beklenmedik değişim ve dalgalanmalar yaşayabiliriz. Bu hafta boyunca kendimizi olduğumuzdan daha şanslı hissedebiliriz bu nedenle tüm ayrıntıları dikkatle düşündüğümüzden emin olmamızda yarar var.

Dolunay Ülkemiz haritasının 12. Evinde gerçekleşmekte. 12. Ev perde arkası işler, gizli düşmanlar, gizli örgütler ve yapılanmalar, kontrol edilemeyen olaylar, endişe ve korkularla alakalı evdir. Güneş ise ordu, asker ve güvenlikle alakalı olan 6. Evde Satürn’le kavuşum halinde. Bu nedenle saydığımız bu konularda kontrolü elden bırakmadan sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gereken bir süreçte olduğumuzu söyleyebiliriz. Yine Dolunayın dispozitörü olan Merkür ülke haritasının 7. Evinde Plüton’la kavuşum halinde. Uluslararası ilişkiler, anlaşmalar, açık düşmanlıklar, rekabetler, dış ticaret ve iş ortaklıkları konusunda da oldukça dikkat çekici bir süreçteyiz.


Sevgiyle Kalın…

1 Aralık 2016 Perşembe

YAY BURCUNDA YENİ AY: YENİ BAŞLANGIÇLARA HAZIR MISINIZ?

29 Kasım Salı günü Türkiye Saati ile saat 14.17’de Yay burcunda bir Yeni Ay gerçekleşecek. Yeniay başlangıçları, yenilenmeyi ve yenilikleri temsil eder. Bu nedenle yeni başlangıçlar yapmak, yeni girişimlerde bulunmak, uzun zamandır atmak istediğimiz adımları atmak için çok uygun zamanlardır. Her şeyi derinlemesine tahlil ettiğimiz, sonları ve güç çekişmelerini, değişim ve dönüşüm güdüsünü yoğun olarak yaşadığımız bir dönemin ardından yeni bir sayfa açma, yeni başlangıçlar yapma gücü ve cesaretini getirecek bu yeni ay. Geçmişte bırakmamız gereken her türlü kısır döngülerimiz ve kalıplarımızdan şifalanmak üzere sevgiye, coşkuya, neşeye ve yaratıcılığa izin vereceğimiz günlerdeyiz.

Bu yeni Ayda Yay burcunun iyimser, pozitif, canlılık getiren ateş enerjisi ile hayata daha hoşgörülü ve macera tutkusuyla yaklaşabiliriz. İşimizle, statümüzle, hedeflerimizle ilgili köklü adımlar atabilir, bir değişim sürecinin içine girebiliriz. Özellikle yurtdışı ve yabancılarla ilgili her türlü konu, akademik hayatla ilgili gelişmeler, her türlü basım-yayım işleri, felsefi ve dini konular gündeme gelebilir. Eşitlik, adalet, özgürlük ve barış istemimizin yüksek olacağı bu dönemde bu temalar hem kişisel olarak hem de toplumsal bazda aşırı vurgulanabilir. Tabi yine Yay burcunun çabuk sıkılan, odaklanma konusunda dağınık, her türlü riskli durumlara balıklama atlayan, limitlerini belirlemekte zorlanan, aşırılıkları deneyimleme güdüsünü de dikkate almalıyız.
Çünkü bu hafta art arda hem zihnimizi dağıtan, odaklanmakta zorluklar yaşatan, kimi hayal kırıklıklarımızla yüzleşeceğimiz bir süreçle karşı karşıyayız. Hem de bu yüzleşmenin bize getireceği korku ve karamsarlıkları doğru bir şekilde yönetebilirsek, yükselebilecek yeni fırsatların farkına varabileceğimiz ve onların meyve vermesi için yılmadan çalışabileceğimiz bir dönemdeyiz.
1 Aralık Perşembe Günü Güneş’le Neptün arasında bir kare açı oluşacak. Kendimizi karamsar ve savunmasız hissedebileceğimiz, kendimize olan güvenimizi ve yön duygumuzu kaybettiğimizi, bocaladığımızı düşündüğümüz bir süreci deneyimleyebiliriz. Bu oldukça zorlayıcı açı, kendimizi kurban gibi görmemize, çaresizlik ve hayal kırıklığı yaşamamıza, olayları objektif olarak değerlendirmekte zorlanmamıza yol açabilir. O anki sorunlarımızı ve geçmişteki hatalarımızı abartarak çarpıtır, gerçekleşmeyen umutlarımız ve hayatımızda yanlış giden her şey için acı çekebiliriz. Bu birkaç gün sağduyudan yoksun olabiliriz, iyimserliğimizi ve coşkumuzu kaybedebiliriz. Yaşamın gerilimini ve acımasızlığını her zamankinden çok hissedebiliriz. Özellikle hayatımızdaki erkek figürlerine karşı (patron, amir, baba, koca vb.) güvenimizin azaldığını görmek bizi sarsar.
Ancak Aynı gün gerçekleşecek olan Mars ile Jüpiter arasındaki üçgen açı, derin, yoğun karamsarlık ve dağılma durumuna karşı bize bir umut ışığı da sunuyor. Eğer kurban rolünden çıkıp hayatımızın sorumluluğunu alabilir ve buna odaklanabilirsek, enerjimizin yükseldiği ve eyleme geçme konusunda etkin olduğumuz bir süreci de deneyimleyebiliriz. Kendimize olan güvenimizi arttırarak net bir odaklanma ve yeni niyetlerle harekete geçebiliriz. Başarma ve elde etme arzumuz bizi teşvik eder. Yaşam bizim için yeni yollar açar.
Özellikle iş projelerine ya da başka girişimlere başlamak için elverişli bir zaman yaratır bize. Bu süreçte kazancımızda artış olabilir, maddi anlamda kendimizi daha güvenli hissedebilir, ortaklıklardan fayda sağlayabilir, önemli fırsatlar yakalayabiliriz. Bunu başarmanın yolu ise hayatımızın kontrolünü kendi elimize almaktan, umutsuzluk ve karamsarlık duygularından kurtularak kendimize yepyeni kapılar açmaktan geçer.
Sevgiyle Kalın...

16 Ekim 2016 Pazar

KOÇ BURCUNDA DOLUNAY: DEĞİŞİME HAZIR MISINIZ?


16 Ekim’de Koç burcunda Dolunay gerçekleşecek. Dolunaylarda Ay-Güneş karşıtlık içindedir. Bu dolunayda da bu karşıtlık Koç-Terazi aksında olacak ve ben-biz ikileminde bir karşı karşıya gelmeyi ve ilişkileri gündeme getirecek. Önümüzdeki hafta bu dolunay etkisi ile birlikte gökyüzünde çok büyük bir enerji ortaya çıkartacak olan etkilerle de karşı karşıyayız. Mars-Plüton Kavuşumu, Merkür’ün Plüton’la olan kare açısı, bu kombinasyonlara Uranüs’ün tetikleyici ve kışkırtıcı etkisi bizi değişim ve dönüşümün kaçınılmaz olduğu bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

Yeni Ay’da niyet ettiğimiz her şeyin gerçekliğe dönüşmesi için önemli adımlar atacağımız bu dolunay, yaratıcılığımızla ilgili konuları,  estetik ve sanatsal faaliyetleri, ortaklı işlerimizi, ilişkilerimizi ve aşk hayatımızı gündeme getirecek. Dolunay enerjileri büyük güç ve cesaret getirir, birçok konuda itici gücü vardır, yapmak istediğimiz şeyler konusunda bizi destekler. Sezgilerimizi ve yaratıcılığımızı artırır. Buna karşın dolunay zamanları aynı zamanda gergin enerjinin yüksek olduğu, ruhsal endişeler ve korkuların çok fazla yaşandığı zamanlardır.

Özellikle Mars’ın Plüton’la yapacağı kavuşumun etkisi bizi oldukça zorlayabilir. Bu açılar son derece acımasız ve sert rekabetçilikle alakalıdır. Bu günlerde huzursuzluk ve sabırsızlık bizim için büyük sorun olabilir. Düşünmeden yapılan ani davranışlar bu kombinasyonun kaza, kavga ya da diğer aksilikleri beraberinde getirmesine neden olabilir. Bu nedenle her zamankinden çok daha fazla dikkatli olmamız gerekir. Merkür’ün de sert açısını gözönüne alırsak özellikle iletişimde sorunlar yaşayabiliriz.

Enerjimizin çok yüksek olduğu bu dönemde bu enerjiyi doğru bir şekilde boşaltmak çok önemlidir. Öfke bu sürecin anahtar kelimesidir. Hatta bu, bir öfkeden çok hiddettir. Bu tür bir güç, büyük işlerin yapılmasına yarayan dayanıklılığı sağlar ve bundan büyük bir kişisel dönüşüm ortaya çıkar. Fakat bu güç büyük bir zulüm ve şiddetin kaynağı da olabilir. Olağanüstü cesaret ve dayanıklılık kapasitemizin olacağı bu dönemde bu gücü yararlı biçimde kullanmanın yolu, hedefimize odaklanmak ve bu hedefe ulaşmak için elimizden geleni yapmaktır. İlişkilerimizde uyum ve uzlaşmayı ön plana çıkarmak, üstünlük kurma, ezme ve hükmetme çabamızı, elde etme ve sahip olma arzumuzu frenleyip paylaşıma ve insancıl değerlere önem vermek sayesinde bu gerilimli etkinin tuzaklarından korunabiliriz. Yıkmak yerine yeniden yapılandırmayı tercih etmek belki de bu haftaki sınavımız…

Dolunay zamanları herşeyin görünür olduğu zamanlardır. Bu nedenle hayatımızda değişmez dediğimiz, uzun süredir bizi zorlayan rutin konular halledilmek üzere tekrar su yüzüne çıkabilir. Bir şekilde değişime direndiğimiz ya da kabul etmediğimiz, kendimizi savunmasız ve çaresiz hissettiğimiz alanlarda ani, kontrol edilemez değişim ve dönüşümlerden geçebiliriz. Yaşamımızdaki eski, işe yaramaz alışkanlıklarımız ve kalıplarımız için artık bitiş zamanıdır. Ancak bu bitişler öyle kolay olmayacak, güçlü bir şekilde direnç gösterebileceğimiz için alt üst edici, çalkantılı, karışık ve öngörülemez bir dönemden geçebiliriz. Uranüs de iş başındayken radikal değişim ve dönüşümler kaçınılmazdır. Mutlaka öğreneceğimiz dersler vardır ve buna direnmek bizi hiç olmadığımız kadar derinden sarsar. Her şeyden önce, kendimizi direnç göstermeden değişimin akışına bırakabilmeli ve sonuna yaklaşan şeyleri sıkıca tutma alışkanlığımızdan vaz geçmeliyiz. Elimizde tutmaya çalışmak, stres, gerilim ve mücadele getirir, bu enerjiyi anlayarak kabule geçmek ise denge…

Bu yüksek enerjiyi hayatımızda dengeyi kurabilmek için olumlu şekilde kullanmamız dileğiyle…


Sevgiyle Kalın…

8 Eylül 2016 Perşembe

BOLLUK-BEREKET VE ŞANS GEZEGENİ JÜPİTER 9 EYLÜL’DE TERAZİ BURCUNA GEÇİYOR!..

Yaklaşık 1 yıldır zarar gördüğü Başak burcunda seyahat eden Jüpiter, bu süreçte olumlu etkisini maalesef belirgin olarak gösteremedi. Çoğumuz beklediğimiz genişlemeyi ve iyimserliği sağlamakta epey zorlandık. Artık detaycılık, titizlik ve çalışkanlığımızın arttığı, iş odaklı oluğumuz, sağlık konusunda kimi endişeler yaşadığımız bir yılı geride bırakıyoruz.  Artık Jüpiter Terazi burcunda üçlü yöneticiliğe sahip olduğu için enerjisini çok daha rahat gösterecek ve kendi olumlu doğasını güçlü bir şekilde ortaya koymaya başlayacak.  Genişleme, bolluk, bereket anlamında bizlere arzu ettiğimiz şans ve fırsatları sunacaktır.

Jüpiter’in Terazi burcunda bulunacağı 10 Ekim 2017’ye kadar Terazi burcunun temsil ettiği konular büyüme ve gelişme gösterecektir. Terazi aşk, sevgi, romantizm, diplomasi, uyum-uzlaşma, adalet, eşitlik, denge, sanat ve estetik konularla alakalıdır. Jüpiter’in Terazi burcuna geçmesiyle birlikte hayatımızda saydığımız bu konularda olumlu gelişmelerin olacağını söyleyebiliriz. Özellikle Güneş burcu Terazi olanlar için oldukça şanslı günler kapıda olabilir. Ayrıca Terazi burcunda gezegenleri olan kişiler Jüpiter bu gezegenlerle kavuşum yapacağı için gezegenlerin temsil ettiği konularda şanslarla karşılaşabilirler. Bunun yanında diğer Hava (Kova-İkizler) ve Ateş (Koç, Aslan, Yay) burçları da bu transitten olumlu etkiler alacaklardır.

Doğum haritaları kişiye özel olduğu için öncelikle Jüpiter’in getireceği etkileri kendi haritalarımıza göre değerlendirmemiz gerekir. Herkesin doğum haritasında Terazi burcu bir eve düşer ve belli hayat alanını ifade eder. Jüpiter’in Terazi burcundaki asıl etkilerini, şansı, genişlemeyi ve bolluğu kendi haritalarımızdaki bu alanlarda hissedeceğiz. O nedenle bu yaklaşık bir yıllık süreci herkes farklı alanlarda ve farklı etkilerde deneyimleyecektir. Herkes için Jüpiter’in iyicilliğinin ve bereketinin olumlu gelişmelere vesile olması dileğiyle…

Sevgiyle Kalın…


23 Ağustos 2016 Salı

24 AĞUSTOS MARS-SATÜRN KAVUŞUMU: DEĞİŞİMİN AYAK İZLERİ

Bu hafta Mars-Satürn kavuşumun etkisi altındayız. Üstelik bu kavuşumun Neptün’e yapacağı kare açı, olayları bizim açımızdan biraz daha karmaşık hale getirecek. Malefik olarak bilinen bu iki gezegen de zorlu, stresli, mücadeleli ve dayanıklılık isteyen problemli durumları ortaya çıkartır. Satürn’ün yavaşlatan, bekleten ve soğutan doğası, hızlı bir şekilde harekete geçmek isteyen Mars’ın doğasıyla çatışma içindedir. Bu etkide harekete geçmek istenmesine rağmen durduran, bekleten, ilerlemeyi zorlaştıran bir baskı vardır. Yani hızlı sonuç almak ister; ama bunu yapmakta, aksiyon almakta zorlanabiliriz. Sabırlı olmamız gerekir. Hedefimize ağır ve temkinli adımlarla ilerlemeliyiz. Birbirine yabancı olan enerjileri bütünleştirmek bu etkinin en önemli vurgusu. Korku ile cesareti, acelecilikle sabrı, içsel gerilimle disiplini, kendi isteklerimizi öne sürmek ile kendimize hakimiyeti. Bir şekilde korkularımız ile yüzleşmemiz, almamız gereken dersleri almamız gerekir. 

Neptün karesini de göz önüne aldığımızda hayatımızda değişmez dediğimiz, uzun süredir bizi zorlayan rutin konular halledilmek üzere tekrar su yüzüne çıkabilir. Bir şekilde değişime direndiğimiz ya da kabul etmediğimiz, uzun süredir hasıraltı ettiğimiz eski, işe yaramaz alışkanlıklarımız, kalıplarımız, bağımlılıklarımız ve kaygılarımız için artık bitiş zamanını gösteren bir süreci açığa çıkartır. Kısacası hem toplumsal hem de bireysel anlamda zorunlu bir değişim dönemindeyiz. Bu enerjiyi doğru kullanmak sayesinde bu güne kadar görmezden geldiğimiz, bir şekilde üstünü kapattığımız kangren olmaya başlamış olayları ve sorunları çözmek için bize büyük fırsat sağlıyor. 

Bu süreci terapi, kişisel gelişim çalışmaları ve ruhsal tekniklerle (meditasyon, yoga vb.) uğraşarak geçirmek sayesinde bu gökyüzü olayının derin etkilerini çok daha rahat atlatabilir, korku, zaaf ve bağımlılıklarımızdan kurtulmak için adım atabiliriz. 
Sevgiyle Kalın...

20 Mayıs 2016 Cuma

21 MAYIS YAY BURCUNDA DOLUNAY

YARIN YAY BURCUNDA BİR DOLUNAY GERÇEKLEŞECEK. Dolunay zamanları gergin enerjinin yüksek olduğu, ruhsal endişeler ve korkuların çok fazla yaşandığı zamanlardır. Dolunay bırakma, bitirme, sonlandırma enerjisi taşır. Bu enerjiyi başladığımız işleri bitirmek varsa eksiklerini tamamlayarak ilerletmek için kullanabiliriz. Daha önce attığımız adımların, girişimlerin de karşılığını alma dönemidir bu.  Ancak Yay burcu değişken bir ateş burcu olduğu için bu zamanda riskler almaya, düşünmeden hareket etmeye ve riskli adımlar atmaya da daha yatkın oluruz. Merkür retrosu da devam ettiği için patavatsızca söylenmiş sözlerle karşımızdaki kişileri kırma, üzme durumlarıyla karşılaşabiliriz. 

Tam dolunay zamanı Mars Ay’la kavuşum, Güneş’le karşıt açı yapacak.   Mars’ın mücadele ve agresyonla ilgili olduğunu hatırlarsak bu birkaç günde şartları fazla zorlamamaya, ego savaşlarına girmemeye ve hoşgörüyü elden bırakmamaya dikkat etmeliyiz. Aksi takdirde içinden çıkılmaz güç mücadeleleri ile karşılaşabiliriz. Bu süreçte meditasyon, yoga ya da ruhsal çalışmalar gibi zihni sakinleştirici aktivitelerde bulunarak içinde bulunduğumuz gerginlik ve stresten kurtulabiliriz. Yay burcu yeni felsefeler, farklı hayat görüşleri, farklı inançlarla ilgili olduğu için bu konularla ilgilenmek için de ideal zamanlardır. Değerlendirmekte fayda var. 

Sevgiyle kalın…

13 Mayıs 2016 Cuma

BUGÜN GÖKYÜZÜNDE MERKÜR PLÜTON ÜÇGEN AÇISI GERÇEKLEŞİYOR.

BUGÜN GÖKYÜZÜNDE MERKÜR PLÜTON ÜÇGEN AÇISI GERÇEKLEŞİYOR. Bu olumlu görünüm Merkür retrosu nedeniyle iletişimde yaşadığımız sorunlara birkaç gün için ara vermemizi sağlayacak. Bu birkaç günü kendimizi net ve etkili biçimde ifade etmemiz gereken konulara yoğunlaşarak geçirmemiz faydalı olacaktır çünkü konsantrasyonumuzun üst seviyede olacağı günlerdeyiz. Merkür Venüs kavuşumu nedeniyle aşırı baskıcı tutum da sergilemeyeceğimiz için karşımızdaki kişilere fikrimizi kabul ettirebilme şansını da elde edeceğiz. Bu süreç terapi, kişisel gelişim çalışmaları ve ruhsal tekniklerle (meditasyon, yoga vb.) uğraşmak içinde çok elverişli günler getiriyor bize. 

Sevgiyle Kalın…

JÜPİTER RETROSU SONA ERDİ

8 Ocakta Retro hareketine başlayan şans, bolluk ve bereket gezegeni Jüpiter geri hareketini sonlandırarak düz hareketine başladı. Jüpiter'in geri hareket ettiği yaklaşık bu dört aylık süreçte attığımız adımların karşılığını bulmadığı, kendimizi zihinsel olarak huzursuz, ruhsal olarak karmaşa içinde hissettiğimiz ve iç dünyamızda dengeleri sağlayamadığımız bir dönem geçirmiş olabiliriz. En büyük iyicil gezegen olarak adlandırılan Jüpiter’in düz harekete başlaması ile birlikte haritalarımızda dokunduğu alanlardaki konularda yeni fırsatlar ve yeni olanaklar yakalama şansına yeniden sahip olacağımız bir dönem açılıyor önümüzde. Ancak çok büyük başarılar ve atılımlar beklemeden. Çünkü hala Merkür, Mars, Satürn ve Plüton geri hareketlerine devam ediyor. Jüpiter’in getireceği şansı hayatlarımıza katma umuduyla...

Sevgiyle Kalın

4 Mart 2016 Cuma

9 MART’TA BALIK BURCUNDA TAM GÜNEŞ TUTULMASI GERÇEKLEŞİYOR!..

9 Mart saat 01.50’de Balık Burcu’nda tam Güneş Tutulması meydana gelecek. Tutulmalar genel olarak meydana geldikleri tarihten 1,5 ay önce etkisini göstermeye başlar ve sonrasındaki 3 ay boyunca da bu etkiler devam eder. Dolayısıyla tutulma kişisel haritalarımızda hangi alanımıza dokunuyorsa o alanla ilgili yoğun deneyimler yaşamamıza neden olur.

Güneş tutulmaları çok güçlü yeniaylardır ve hem kişisel hem de toplumsal konularda önemli değişim ve dönüşümler meydana getirirler. Tutulma dönemleri hayatımızda önemli değişimlerin olduğu, yüksek tempolu yoğun bir süreçten geçmekte olduğumuzu gösterir. Bu seferki tutulma Balık burcunda gerçekleştiği için Balık burcunun temsil ettiği temalar hayatımızda önem kazanmaya başlayacak. Balık en genel tanımıyla fedakarlık, şefkat, merhamet, vicdan, başkalarına hizmet etme, ruhsallık, verimlilik, hayal gücü, mistisizm, evrenle bir olma güdümüzle alakalıdır. Ancak bunun yanında kendimizi kurban ettiğimiz konular, kafa karışıklığı ve kararsızlık, gerçeklerden uzaklaştığımız ve karmaşaya düştüğümüz alanlar, her türlü bağımlılıklarımız, hedeflerimizden şaşma da Balıkla alakalıdır.

Bu tutulma toplumsal değerler ya da manevi duyguların ön plana çıkmasına, geçmişte bıraktığımız yaraların tekrar gün yüzüne gelmesine, ruhsal olarak yaşayacağımız gelgitler ve içine düştüğümüz karmaşa nedeniyle duygusal iniş çıkışlar yaşamamıza neden olabilir. Zarar görmeye ya da kullanılmaya açık olduğumuz, kurban psikolojisine düştüğümüz, kırılgan, alıngan ve hırçın olduğumuz bir devre de olabilir bu bizim için.

Bu Güneş tutulmasının Jüpiter ve Satürn’le yaptığı olumsuz görünüm ve Chiron’la yaptığı kavuşum, tutulmanın önemini çok daha fazla arttıran bir görünüm veriyor. Bu süreçte dini, spiritüel ve mistik konular, toplumsal vicdanı etkileyen olaylar, deniz ve her türlü sıvılar, kimyasallar, hizmet ve yardım kuruluşları, sağlık sektörü, çalışan kişiler ve dolandırıcılar gündemi meşgul edebilir. Tutulma etkisiyle üst düzey ya da otorite pozisyonundaki kişilerle ilgili konular da gündeme gelebilir. İstifalar, gerginlikler, anlaşmazlıklar, imaj kaybı ve gözden düşme gibi durumlar görülebilir. Jüpiter’in büyüteç etkisi nedeniyle aşırı özgüven bizi yanlış ve ani kararlar alma durumuyla yüzyüze bırakabilir. Dalgınlık ve kafa karışıklığı aldatılma riskini de arttıran bir faktör, dikkatli olmakta yarar var.

En son 1997 senesinde, Balık burcunun yakın derecelerinde bir tutulma yaşamıştık. O günlerde hayatımızın hangi alanlarında hangi değişiklikler yaşadıysak, bu yılki tutulma da benzer konularla ilgili gelişmeleri beraberinde getirecektir. Bu nedenle o yıllarda yaşamış olduğumuz değişimleri hatırlamamız, bize yol gösterici olması açısından önemli olacak.

Olumlu anlamda tutulmanın getirdiği güçlü değişim ve yenilenme enerjisi ile geçmişimizle yüzleşip, bize yararı dokunmayan, miadını doldurmuş ve tamamlanmış kavramları yaşamımızdan çıkarabilir, bize zarar veren bağımlılık ve alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliriz.  Çünkü bu dönemde yaratıcı çalışmalar, yazarlık, bilinçaltı ve şifa çalışmaları için oldukça uygun bir enerji altında olacağız. Bu enerji kendimizi daha iyi tanımamıza ve sorgulamamıza olanak sağlar. Yaşantımıza yenilikler getirir ya da neleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösterir.

Bu nedenle bu tutulma etkisini sağlık ve şifalanma konularında çalışmak, çalışma hayatımızla ilgili düzenlemeler yapmak, zararlı alışkanlıklarımız ve bağımlılıklarımızdan kurtulmak üzere harekete geçmek, kendimize yeni bir yaşam düzeni kurmak ve yaşamımızın sorumluluğunu elimize almak için kullanabiliriz.

Sevgiyle Kalın 

4 Ocak 2016 Pazartesi

5 OCAK’TA MERKÜR YILIN İLK GERİ HAREKETİNE BAŞLIYOR.

Artık Retro hareketine aşina olduğumuz Merkür, 25 Ocak’a kadar devam edecek olan yılın ilk retrosuna yarın başlıyor. Hava elementi burcu olan Kova’da başlayacak olan bu yılın ilk Merkür Retrosu, Oğlak burcu ile devam edecek. Retro, Merkür’ün içinde bulunduğu burcun temsil ettiği konular ile birlikte kendi gösterdiği tüm konularda da bir dizi sorunların ve aksaklıkların yaşanmasına neden olacak. Merkür, nasıl iletişim kurduğumuzu, nasıl kavradığımızı, nelere odaklandığımızı, ticari konuları, elektronik eşyaları, yakın çevremizle ilişkilerimizi ve seyahatlerimizi temsil eder. Merkür’ün geri harekete başlamasıyla bu alanlarda sorunlar, sıkıntılar yaşayabiliriz. Hava elementi doğrudan iletişimle alakalı olduğu için özellikle iletişim becerilerimiz ve düşünsel faaliyetlerimizde pürüzlerle karşılaşabiliriz.

Gölgeli günler dahil 2-28 Ocak Arasında önce Kova sonra Oğlak burcunda geri hareket edecek Merkür, bu iki burcun temsil ettiği konularda da gecikmeler, aksaklıklar, iletişim problemlerini arttıracaktır. Kova ve Oğlak burcu astrolojide; sosyal, medya internet, sivil topum kuruluşları, kitle iletişim araçları, telekominikasyon, insanlığın genelini ilgilendiren temalar, özgürlük, elektronik – teknolojik yenilikler, isyan etmek, kulüpler, dernekler, parlamento, siyasi partiler, borsa, iş hayatı, yöneticiler, bankalar, havacılık, gibi konulara işaret eder.

Teknolojik aletlerde bozulmalar, iletişimde aksaklıklar, anlaşma ve sözleşmelerde yanlış kararlar, seyahatlerde olası sıkıntılar Merkür Retrosunun getireceği en önemli sorunlardır. Bu nedenle 25 Ocak’a kadar internet ve bilgisayar üzerinde yaptığımız her çalışmanın yedeğini almak, mümkünse önemli anlaşma ve sözleşmelerimizi bu tarihin sonuna bırakmak, seyahatlerimizi en ince detayına kadar planlamak çıkabilecek olası sıkıntıları azaltacaktır. Bir şeyler almak için de uygun bir zaman değildir, çünkü vermiş olduğumuz karardan sonrasında pişmanlık duyabiliriz. Unutkanlığımız artabilir, önemli şeyleri aniden kaybedebilir, işlerimiz yolunda gitmiyor duygusu yaşayabiliriz. Kısaca; bir şeylere başlamak, yeni girişimlerde bulunmak, ilk adımları atmak için Retro bitimini beklemekte yarar var.

Özellikle iletişimsel alanda yanlış anlaşılmalar, bilgi eksikliği yüzünden yaşanan sorunlar, kendimizi doğru ifade edememenin getirdiği sıkıntılar bu süreçte sıkça karşımıza çıkabilir. Bu nedenle yargıya varmadan önce bir kez daha düşünme, fikirlerimizde ortaya çıkabilecek sabitliği elimine etme ve karşımızdaki kişinin bize anlatmak istediği şeyi doğru anlama ve başkalarına doğru aktarma çok önemli olacak. Retro Kova-Oğlak burçlarında olacağı için toplumsal konular da fikir ayrılıkları, gruplar arasında çıkar çatışmaları, iş konularında aksaklıklar ya da eskide kalmış sosyal organizasyonların tekrar gün yüzüne çıkması gibi durumlarla da karşılaşabiliriz.

Peki yaklaşık 20 gün hiç bir şey yapmadan bekleyecek miyiz? Tabii ki değil. Bu süreçten en verimli şekilde yararlanmanın yollarını bulabiliriz. Merkür’ün geri gittiği süreç aslında toparlama, tamamlama, düzene sokma sürecidir. Yani, eskiden kalan işlerimizi toparlamak, projelerimizin üzerinden geçmek, daha önce yarım bıraktığımız işleri tamamlamak için kullanabiliriz bu süreci. Psikolojik çözümlemeler ve terapiler için de çok uygun zamanlardır. Yazmaya başlamanın, ruhsal çalışmalarda bulunmanın, kendimizi fazlalıklarımızdan arındırmanın yollarını deneyebiliriz.


Sevgiyle kalın…