20 Ağustos 2017 Pazar

21 AĞUSTOS SON YILLARIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TUTULMASI

21 AĞUSTOS’TA ASLAN BURCUNDA SON YILLARIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TUTULMASI GERÇEKLEŞİYOR!..
21 Ağustos’ta Türkiye Saati ile saat 21.30’da 2017 yılının son ve en büyük Güneş tutulması Aslan Burcu’nun 28 derecesinde meydana gelecek ve 6 ay etkisini devam ettirecek.  Dolayısıyla tutulma kişisel haritalarımızda hangi alanımıza dokunuyorsa o alanla ilgili yoğun deneyimler yaşamamıza neden olacak.
Güneş tutulmaları aynı zamanda çok güçlü yeniaylardır ancak yeni aydan çok daha yüksek enerjiler taşır. Bizi harekete geçiren, eyleme çağıran bu kadar güçlü bir enerji altındayken hem kişisel hem de toplumsal konularda önemli değişim ve dönüşümler meydana gelmesi de kaçınılmazdır. Güneş tutulmaları başlangıçları, bitişleri ve dönüşümleri simgeler; hem ülke hem de kişisel haritalarımızda tutulmanın yoğun vurguları da varsa, bu etki kaderseldir.
Tutulma haritasında Koç burcu yükseliyor. Yeni başlangıçlara cesaretle adım atmayı simgeleyen Koç enerjisi ve Koç’un yöneticisi Mars’ın uzakta olsa hala Güneş’le olan kavuşumu bu yüksek oktavlı değişim enerjisini ve motivasyonunu daha da yükseltecektir. Tutulma haritasındaki Satürn, Uranüs ve Jüpiter’in Güneş’e olan olumlu açılarını ve özellikle de Güneş’in hem Kuzey Ay Düğümü hem de Şan, şöhret ve sahnede olmanın simgesi olan Regulus Kraliyet yıldızı ile kavuşumda olduğunu da göz önüne aldığımızda bu tutulmanın önemi ortaya çıkıyor. Tutulma haritasında göze çarpan tek olumsuz açı kalıbı Retro hareketine devam eden Merkür’le Neptün arasındaki karşıtlık açısı. Bu açının bize söylemek istediği en önemli şey ise planlarımızı dikkatli bir şekilde yapmanın gerekliliği, netliğimizi kaybedebileceğimiz ve kafa karışıklığına sahip olabileceğimiz için bir uyarı… Kısacası gökyüzü tam bir cümbüş halinde. Bu durum tutulmanın yüksek oranda kadersel etkiler taşıdığını ve çok yoğun etkiler getireceğini bir kez daha vurguluyor.
Aslan burcu en genel anlamda, Ben ile alakalıdır, cesareti, cömertliği, gösterişi, sahnede olmayı anlatır. Bunun yanında ego, kibir ve gurur da Aslan’la alakalıdır. Yönetici pozisyonundaki kişiler, çocuklar ve gençler, spor, eğlence, ünlü kişiler, sanatçılar-oyuncular, seyahatler ve her türlü lüks tüketimi gösterir. Bu nedenle tutulma etkisi ile bu konular hayatımızda daha aktif bir şekilde yer almaya başlayabilir. Aynı zamanda şimdiye kadar gizli, saklı kalmış şeyler de aniden ortaya çıkabilir. Bu tutulmanın Aslan burcunda gerçekleşiyor olması burcun sembolünde yer alan olay, kişi ve nesneleri daha dikkat çekici şekilde gündeme getiriyor.
Tutulmanın etkilerinin belirgin olacağı önümüzdeki altı ay boyunca liderlerle, yöneticilerle, özellikle de sadece Amerika’dan izlenebildiği için Amerika ve Trump’la ilgili pek çok politik ve toplumsal olaylar ve değişiklikler bekleyebiliriz. Çünkü tutulmalar hangi ülkeden net şekilde izleniyorsa, o ülke üzerinden etkisi çok daha güçlü olur.
Kişisel olarak ise bu dönemde cesaret ve kararlılığımız artacaktır, işin içerisinde Mars olduğu için mücadelelerimiz de…Ego savaşları gündeme gelebilir, “Ben” vurgusu yüksek olacağı için başkalarına üstün gelme, gurur ve kibirle hareket etme dürtüsü duyabiliriz. Ay Düğümleri de Mayıs ayından bu yana Kova-Aslan ekseninde olduğu için bu tür baştan çıkarıcı olumsuz yaklaşımlardan uzak durmak çok önemli olacak her birimiz için.
Aslan’daki bu tutlma bizlerden kendi önemimizi fark etmemizi isteyecek. Kendi adımıza da bir şeyler yapmamız gerektiğini, her zaman aklımızın değil kalbimizin sesine de kulak vermemizi isteyecek. Yaşamdan tat almak, kendi bireysel irademizi geliştirmek, içimizdeki çocukla yeniden bağlantıya geçmemiz gerektiğini anlatacak. Bireysel kimliğimiz, yeteneklerimiz daha ön plana çıkacak. Sadece burada dikkat etmemiz gereken Aslan burcunun gölge yönleri olan kibir, ego, bencillik tuzaklarına kapılmamak olmalı. Kendi önemimi ortaya koyacağım diye başkalarını yok saymadan, kendimiz için avantaj yaratan durumları başkalarına zarar vermeden kullanmaya çalışmak olmalı.
Sadece kendimiz için ne istiyoruz? 'Ben' diyebilmenin önündeki engelleri görebiliyor muyuz? Bu yaşamda kalbimizi koymak için neyin peşindeyiz? Neyi arıyoruz? Bu süreçte sırf görev ya da sorumluluk adına yaptığımız planlarımız, projelerimizi bir süreliğine görmezden gelsek ve sadece keyif aldığımız işlere yönelsek, yaparken çok mutlu olacağımız işlere öncelik versek yaşamımız nasıl olurdu? Ya da başkalarını dinlemek, ne dediklerini önemsemek, bizleri onaylamalarını beklemeden kendimize olan “güveni ve inancı” yeniden kendi çabamızla oluştursak neler değişirdi?
Bu sorulara vereceğimiz cevaplar Tutulmanın kişisel hayatlarımızda yaratmak istediğimiz değişim ve dönüşümleri gerçekleştirmek için yol gösterici olacaktır. Tabii yaptığımız her işte kalbimizi ve gönlümüzü de devreye sokarak....
Olumlu anlamda tutulmanın getirdiği güçlü değişim ve yenilenme enerjisi ile geçmişimizle yüzleşip, bize yararı dokunmayan, miadını doldurmuş ve tamamlanmış kavramları yaşamımızdan çıkarabilir, bize zarar veren bağımlılık ve alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliriz.  Sorunlara yaratıcı çözüm yolları bulmak, hayatın kıyısında izleyici değil de bizzat katılımcı olmak, içimizdeki çocuğun sesine de kulak vermek, girişimden korkmadan ama kontrol edebileceğimiz ölçüde riskler alarak ilerlemek, motivasyonu dışarıdan bir şeylerden, kimselerden aramadan kendi içimizde bularak ilerlemek adına yaşam bize yeni bir teklifle yaklaşıyor. Bu dönemde yaratıcı çalışmalar, yazarlık, bilinçaltı ve şifa çalışmaları için oldukça uygun bir enerji altında olacağız. Bu enerji kendimizi daha iyi tanımamıza ve sorgulamamıza olanak sağlar. Yaşantımıza yenilikler getirir ya da neleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösterir.
Bu yüksek oktavlı enerji altında atmamız gereken adımları atacak cesareti bulabilmemiz dileğiyle… Sevgiyle kalın…

13 Mart 2017 Pazartesi

BAŞAK’TA DOLUNAY: HASAT ZAMANI

12 Mart Pazar Günü İstanbul saati ile 17.55’de Başak burcunda bir dolunay meydana gelecek. Dolunaylar, yeni ay döneminde başlayan konuların artık tamamlanmaya, sonlanmaya başlayacağını gösterir ve bu süreçte yeni başlayacak dönemin hazırlıkları yapılır.
Bu seferki Dolunay Başak burcunda gerçekleşeceği için Başak burcu teması ağır basacak. Başak burcunun sembolize ettiği her türlü konu çok daha güçlü bir şekilde vurgulanacak.
Başak burcu hizmet, eğitim, üretim, yoğun ve detaylı işler-projeler, sağlığımız ile ilgili her türlü konuyu kapsar. Yaptığımız uğraşılarda mükemmelleşme arzumuzu artırır. Başak burcu dolunayı hayatımızı çok daha fazla sorguladığımız, hata ve eksiklerimizle yüzleştiğimiz bir zamanı gösterir. Her şeyin en iyisine ulaşma içgüdümüz, hem kendimize hem de çevremize karşı aşırı eleştirel davranmamıza ve kusur bulmamıza neden olabilir.
Balık’taki Güneş tutulması ile başlayan içsel uyanış ve farkındalıklar bu dolunayda daha belirgin hale gelir, bir nevi ektiğimizi biçme zamanında olduğumuzu gösterir. Bu nedenle Dolunay kişisel haritalarımızda hangi alana dokunuyorsa o alanda bir hesaplaşma ve hasat yaşayacağız demektir.
Bu hasatı verimli kılmak ya da kayıplarla karşılaşmak geçmişte ektiğimiz tohumların, çalışma ve hizmetlerin karşılığı olacaktır. Bu dönemde gözden kaçırdığımız tüm detaylar, hesaplar, kusurlar ve ihmaller karşımıza çıkabilir. Şu anda gökyüzünde Venüs’ün de retro da olduğunu göz önüne alırsak, bu hesaplaşma ve hasatın ilişkilerde çok daha yoğun yaşanacağını söyleyebiliriz.
Başak burcunun yönetici gezegeni Merkür Balık burcunda seyahat ettiği için bu dönem negatif düşünceler içinde olabiliriz, yaşadıklarımızdan ve kendimizden şikayet etme eğilimimiz artar. Bu durum karşımıza çıkabilecek olan şans ve fırsatları da kaçırmamıza neden olabilir. Bu dönemi olumlu düşüncelerle geçirmek sayesinde Merkür’ün Balıktaki yüksek sezgi gücüne kendimizi açabiliriz. Balıktaki Merkür’ ü pozitif kullanabilirsek başkalarının duygularına ve ihtiyaçlarına saygı duyan bir yaklaşım içinde bulunabilir, duygusal ve ruhsal olarak kendimizi kolaylıkla ifade edebilir, hem iş de hem aşkta başarıyı yakalamakta zorlanmayabiliriz.
Yine de bu hafta Merkür’ün Satürn’le olan kare açısını dikkate alacak olursak her türlü iletişimimiz beklemediğimiz bir şekilde dirençle karşılaşabilir, yanlış anlaşıldığımızı düşünmek kendimize olan güvenimizi sarsabilir. Aşırı derecede hassas olacağımız bu dönemde, eleştiriye karşı kendimizi savunmasız hissederiz. Bu dönemde iş ve ticari konular olumlu değildir, müzakereler bozulabilir ve anlaşmalar kötüye gidebilir. Mümkünse önemli anlaşmaları ve toplantıları birkaç gün ertelemek yararlı olacaktır. Özellikle zihinsel olarak dinlenme bu zamanda kesinlikle çok önemlidir. Bu haftayı kendi içimize yönelip, pozisyon belirlemek ve harekete geçmeden önce olayları her yönüyle değerlendirme süreciyle geçirmek, biraz mola vermek için kullanmak yararımıza olur. Esnek olabilmek, inatçı ve katı düşünme biçiminden uzak kalmak için meditasyon, yoga ya da içsel şifa yöntemleri ile zihnimizi sakinleştirebiliriz. Geçmişte bıraktığımızı düşündüğümüz konulara geri dönmek ve bitmemiş projeleri tamamlamak için de kullanabiliriz bu etkiyi. Bu yaklaşım bize gelecekteki başarılar için yeni stratejiler planlamak adına büyük bir fırsat sağlar.
Sevgi'yle kalın...

5 Mart 2017 Pazar

VENÜS RETROSU: İLİŞKİLERİ GÖZDEN GEÇİRME ZAMANI

Bu haftaya Venüs’ün Koç burcundaki retrosuyla başlıyoruz. 4 Mart’ta başlayan ve 15 Nisan’a kadar etkili olacak olan bu hareket 2 Nisan’a kadar Koç burcunda; sonrasında 15 Nisan’a kadar ise Balık burcunda sürecek. Bu durum farklı burçlarda ve farklı etkiler yaşamamıza neden olacak. Astrolojide retrolar yarım kalan işleri çözmek, tamamlamak, yoluna koymak için önemli fırsat günleridir. Adeta ikinci bir şans getirir bize. Venüs retrosu ise öncelikle aşk ve ilişkiler konusuna vurgu yapar. 

Venüs Koç burcunda zararlı olarak değerlendirildiği için bu süreç ilişkileri yeniden gözden geçirirken güç mücadelesi ve agresyonu da yükseltebilir. Bu dönemde ilişkilerimizde denge, uyum ve paylaşımı korumakta zorlanabilir, bencilce yaklaşımlar “biz” enerjisinin yerine daha fazla ‘’ben”i geçirmemize neden olabilir. 2 Nisan’daki Balık burcu geçişiyle geçmişte yaşadığımız ve özlemle hatırladığımız ancak artık kaybettiğimizi düşündüğümüz duygularımız ve anılarımız yeniden gün yüzüne çıkabilir, . Özellikle haritalarımızda Venüs retrosu aşk ve ilişkiler evini temsil eden beşinci ya da yedinci evlerde yaşanıyorsa bu etkiyi çok daha fazla hissedeceğiz.

Tabii ki Venüs retrosunu ilişkilerimizde büyük sorunların yaşanacağı bir dönem olarak değerlendirmek yanlış olur. Sadece bu dönemi kendi içimize odaklanarak içinde bulunduğumuz ilişkiyi bir değerlendirmek, gerekiyorsa sorgulamak ve ilişkimize net bir şekilde bakmak için kullanabileceğimiz bir süreç olarak görmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.  Bu dönemde gökyüzündeki yüksek enerjilerin de etkisiyle değişim ve dönüşümlerin de kaçınılmaz olduğunu düşünürsek bitmesi gerekeni bitirecek bir etki altında olacağız. Aslında bir süredir farkında olduğumuz ancak bir şekilde sürekli ertelediğimiz ya da görmezden geldiğimiz her şey için bir revizyon dönemindeyiz.

Bu dönem özellikle de ilişkisi olmayanlar için bir ilişkiye başlama kararı alma dönemi de değildir. Retroların genel özelliği olan aldığımız kararlardan sonrasında pişman olma durumu ile karşılaşmamak için yeni bir ilişkiye başlamak ya da var olan ilişkimizi bitirmek için Retro sonrasını beklemekte yarar var.


Venüs sadece aşk ve ilişkiler konusunu gündeme getirmez. Maddi konular, güzellik, estetik ve sanatla ilgili konular, ortaklıklar, her türlü eğlence ve zevk aldığımız konular da Venüs’le alakalıdır. Bu nedenle dış görünüşümüzde değişiklikler yapmak için hiç uygun bir dönemde değiliz. Özellikle giyim tarzımızda, saçımızda daha önce hiç düşünmediğimiz değişiklikleri yapmayı düşünebilir, tamamen aykırı bir saç modeli ya da rengine geçmek isteyebiliriz. Yine estetikle ilgili konuları da mümkünse ertelemekte yarar var. Retro Koç enerjisiyle buluştuğu için ani ve abartılı harcamalar yapmaktan kaçınmalı, bütçemizi sarsacak masraflara ve alışveriş çılgınlığına dönüşebilecek dürtülere dur demeliyiz. Evlenmek, boşanmak, yeni ortaklıklar kurmak ya da ortak işlere girişmek içinde çok uygun bir zaman değil, bu nedenle her türlü iş ortaklıklarını da iyice gözden geçirdiğimize, beklenti ve isteklerimizi karşılayıp karşılamadığına dikkat etmeliyiz. Bu dönem ayrıca gayrimenkul almak, satmak, taşınmak, yeni bir yer açmak, evde ya da iş yerinde tadilat yapmak, önemli finansal kararlar almak ve riskli işlere girmek için de uygun değildir. Sonrasında her hangi bir pişmanlık yaşamamak için mümkünse ve acil bir durum değilse bu tür konuları Retro sonuna bırakmakta yarar var.

Sevgiyle Kalın...

7 Şubat 2017 Salı

UYUM UZLAŞMA VE DİPLOMASİYİ HAYATIMIZA KATMA ZAMANI

Bu haftaya Venüs’ün Koç burcuna geçişi damgasını vuracak. 3 Şubat’ta Venüs yüceldiği Balık burcundan çıkıp zarar gördüğü Koç burcunda hareket etmeye başladı. 3 Mart’ta Retro harekete geçecek olan Venüs 14 Nisan’a kadar Retro harekette kalacak sonra düz harekete dönüp 5 Haziran’a kadar yine Koç burcunda yolculuğuna devam edecek. normalde Venüs bir burçta ortalama 25-35 gün kalırken, Venüs’ün koçtaki hareketi yaklaşık 4 ay sürecek ve bizi Venüs’ün temsil ettiği konularda önemli sınavlara tabi tutacak. Bu nedenle hem ilişkilerimizde hem de finansal konularda her zamankinden daha tedbirli ve sağduyulu hareket etmemiz gereken uzun soluklu bir dönem başlıyor. Venüs ilişkilerimizi, aşkı nasıl ifade ettiğimizi, duygusal etkileşimlerimizin niteliğini, hayattan keyif aldığımız şeyleri, uyum-uzlaşma ve diplomasi yeteneğimizi temsil eder. Venüs bu süreçte kendini yeteri kadar ifade edemediği bir alanda seyredeceği için kişisel ve toplumsal ilişkilerde, diplomaside artabilecek olan bencilce yaklaşımlardan, denge ve uzlaşmada çıkabilecek sorunlardan uzak durmak için çaba göstermekte yarar var. Çünkü bu süreçte “biz" yerine, Koç enerjisiyle kişisel arzularımız öne çıkabilir ve çok daha fazla "ben”i kullanmaya başlayabiliriz. Mars’ın da Koç burcunda hareket etmesiyle artan ateş enerjisi, aşk, tutku ve ilişkilerde sabırsız ve riskli hareket etmemize, arzu ve isteklerimiz için cesaretli adımlar atmamıza ve gözü kara hareket etmemize neden olabilir. İlişkilerimizdeki denge, uyum ve paylaşımı sağlamak için sağduyulu ve sabırlı hareket ermemiz gerekir. Toplumsal alanlarda da agresyon ve mücadelenin arttığını, diplomasi yollarının tıkandığını görebiliriz.
Venüs aşk ve ilişkiler dışında sahip olduğumuz maddi değerler ile de ilgilidir. Koçun ateş enerjisiyle abartılı harcamalarda bulunabilir, para konularında pervasız hareket edebiliriz. Eğer doğum haritalarımız destekliyorsa maddi anlamda başarılı girişimler yapmak için oldukça uygun zamanlardır ancak gereksiz risk ya da fazla düşünmeden atılan adımlar ve plansız hareketler olumsuz sonuçlar doğurabilir.
4 Ay boyunca sürecek olan Venüs-Koç transiti haritalarımızda Koç’un temsil ettiği alanlarda verdiğimiz mücadeleye yeni bir ivme kazandıracaktır. Bu alanda önemli adımlar atabilir, her zamankinden daha cesur ve kararlı hareket edebiliriz. Ancak bu süreç sabırsız ve yıkıcı yaklaşımlar yerine yapıcı yöntemler kullanmanın, bencilce ve fevri kararlar almadan önce başkalarıyla işbirliğine yanaşmanın önemini de bir kez daha gösterecek.
Bu hafta Güneş Uranüs ve Jüpiter’le olumlu görünümde olacak. Neşeli, iyimser, şanslı olduğumuzu hissedeceğimiz, kendimize olan güvenle hareket edeceğimiz bu hafta yeni işlere başlamak ve faaliyetleri geliştirmek için mükemmel bir zaman yaratacak bize. Karşımıza çıkan fırsatları iyi değerlendirmeli ve bu olumlu durumdan yararlanmak için elimizden geleni yapmalıyız. Hem Aşk ilişkilerimiz hem de maddi alanda olumlu gelişmelerin yaşanabileceği bu hafta mantıksız olmadığımız sürece, risk almak için iyi bir zamanda olduğumuzu da gösteriyor.
Her şekilde başarı için çok olumlu olan bu hafta geçmişte ektiğimiz iyi tohumların sonucu almak, hızlı ilerleme kaydetmek için de önemli fırsatlar sunuyor bize. Son derece yaratıcı, orijinal ve yenilikçi olacağımız bu süreçte, içgüdülerimize güvenmek sayesinde hangi yöne gideceğimizi sezgisel olarak bilebiliriz.
Sevgiyle Kalın...

16 Ocak 2017 Pazartesi

BU HAFTA GÜÇ VE REKABET SINAVI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Bu haftaya mücadele ve agresyon gezegeni Mars damgasını vuracak. 17 Aralık’tan beri Balık burcunda hareket eden Mars 28 Ocak tarihine kadar bu burçta yolculuğuna devam ediyor. Balık burcunun en önemli motivasyonu duygusal açıdan kendisini güvende hissedebileceği ortamı yaratmaktır. Mars gibi agresifliğin, savaşma güdüsünün ve mücadele arzusunun üst boyutta olduğu bir gezegenin duygusal Balık burcunda hareket ediyor olması, bu güvenceyi bulmakta zorlanmamıza neden oluyor. Bu nedenle ne uğruna mücadele ettiğimizi, bu mücadeleyi nasıl verdiğimizi, hangi hedeflere odaklandığımızı net olarak bilemeyebilir, dağılabilir ve en baştaki amacımızdan uzaklaştığımızı görebiliriz.
Kararlarımız da bu süreçte kesin ve kalıcı olmayabilir. Karşıt görüşler arasında kalmak bizi çelişkiye düşürebilir. Enerjimizi hangi yöne yönlendireceğimiz konusunda kafamız karışık olacağı için huzursuzluk hissedebilir, bunu yakınlarımıza da yansıtabiliriz. Çünkü Mars Balık burcunun tolerans ve bağışlayıcılığını azaltacaktır.
Bu dönemin olumlu yanı güçlü sezgilere sahip olmak olacak. Ne yapacağımıza ve nasıl yapacağımıza sezgilerimizle karar verebiliriz. İç sesimiz bizi hiç olmadığı kadar doğru yöne sevk edebilir. Ruhsal ve duygusal konular gündemde olacağı için hareketlerimiz duygularımızdan etkilenir, bazı zamanlarda tamamen duygusal kaynaklı çıkışlar yapabiliriz. Örneğin hiç olmadığımız kadar sulu gözlü olabilir, gözyaşlarımızı silah olarak kullanabiliriz. Kararlı hareket etme ve savaşma gücümüzün düşük olacağı bu dönemde, nedensiz mücadelelere girmemek, yeri geldiğinde kendimizi suyun akışına bırakabilmeyi ve kabullenmeyi bilmek sayesinde duygusal gerginliklerimizdi de en aza indirebiliriz.
Balık burcundaki Transit Mars 17 Ocak’ta Chiron ile kavuşum, 19 Ocak’ta ise Satürn’le kare açı yapacak. Mars’ın Chiron’la yapacağı kavuşum tüm korku ve çekingenliklerimizi bir yana bırakarak cesaretli, enerjik ancak son derece inatçı, agresif ve düşüncesizce davranışlar içine girmemize neden olabilir. Yaralanma ve kazalar konusunda dikkatli olmamız gereken bu süreçte, şiddet iç güdüsü ve abartılı rekabetçi tutumlar ortaya koyabiliriz.
Özellikle Mars’ın Satürn’le yapacağı gergin açı bizi güç ve rekabet sınavı içine sokabilir. Çünkü gökyüzünün iki zor, mücadele ve stres getiren gezegeni Mars’la Satürn arasındaki bu kare açı gergin günlerin haberini veriyor. Dayanıklılık, mücadele, öfke, engellenmişlik duygusu, kaza bu birkaç günün ana temasını oluşturabilir. Bu gerginlik sağlık konusunda da zorlanmalara, aşırı stres yüklenmeye neden olabilir, her koşulda sakinlik ve sağduyu gerektiren birkaç gün geçireceğiz.
Satürn doğası gereği durduran, yavaşlatan, engelleyen bir etkidedir. Hızın, mücadelenin ve kavganın gezegeni Mars’la bu gergin açısı harekete geçmekle-geçmemek arasında içsel olarak çelişki yaşamamıza neden olur. Bir yanımız “Harekete geç”, “Acele et”, “Bir şeyleri kaçırıyorsun” derken, diğer yanımız “Dur!”, “Bekle!” “ Daha zamanı gelmedi” der. İki ayrı kutup arasında kalmak da bizi oldukça zorlar, kendimizi bitkin, yorgun, yönümüzü şaşırmış hissedebiliriz.
Bu birkaç gün hep toplumsal açıdan hem de kişisel olarak başımızı derde sokacak girişim ve çıkışlardan uzak durmalı, kışkırtma ve meydan okumalara meydan vermemeliyiz. Özellikle erkek figürleriyle sorunlar yaşayabiliriz, içimizde biriktirdiğimiz kızgınlık ve öfkenin dışarı çıkması eşimiz, sevgilimiz, babamızla istemediğimiz gerginliklerin yaşanmasına neden olabilir. Bu süreçte ego savaşları, güç mücadeleleri kaçınılmazdır, dikkatli olmak gerekir.
Bu gerilim dolu ve stres yüklü günleri bolca dinlenerek ve rahatlamaya çalışarak geçirmeliyiz. Uzlaşma sanatını öğrenmek, mümkün olduğunca sabır ve hoşgörü göstermek çok önemli, bunu başarabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız. Bencillik, ancak bize acı verir. Olayları akışına bırakmak, gereksiz yere zorlamamak, hatta hayatı biraz askıya almak gereken günlerdeyiz. Bu günleri meditasyon, yoga, nefes gibi zihni ve bedeni rahatlatan aktivitelerle geçirmek, fazla enerjimizi boşaltacak sportif faaliyetlere ya da egzersizlere zaman ayırmak sayesinde en az hasarla atlatabiliriz.
Sevgi'yle Kalın...