21 AĞUSTOS’TA ASLAN BURCUNDA SON YILLARIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TUTULMASI GERÇEKLEŞİYOR!..
21 Ağustos’ta Türkiye Saati ile saat 21.30’da 2017 yılının son ve en büyük Güneş tutulması Aslan Burcu’nun 28 derecesinde meydana gelecek ve 6 ay etkisini devam ettirecek. Dolayısıyla tutulma kişisel haritalarımızda hangi alanımıza dokunuyorsa o alanla ilgili yoğun deneyimler yaşamamıza neden olacak.
Güneş tutulmaları aynı zamanda çok güçlü yeniaylardır ancak yeni aydan çok daha yüksek enerjiler taşır. Bizi harekete geçiren, eyleme çağıran bu kadar güçlü bir enerji altındayken hem kişisel hem de toplumsal konularda önemli değişim ve dönüşümler meydana gelmesi de kaçınılmazdır. Güneş tutulmaları başlangıçları, bitişleri ve dönüşümleri simgeler; hem ülke hem de kişisel haritalarımızda tutulmanın yoğun vurguları da varsa, bu etki kaderseldir.
Tutulma haritasında Koç burcu yükseliyor. Yeni başlangıçlara cesaretle adım atmayı simgeleyen Koç enerjisi ve Koç’un yöneticisi Mars’ın uzakta olsa hala Güneş’le olan kavuşumu bu yüksek oktavlı değişim enerjisini ve motivasyonunu daha da yükseltecektir. Tutulma haritasındaki Satürn, Uranüs ve Jüpiter’in Güneş’e olan olumlu açılarını ve özellikle de Güneş’in hem Kuzey Ay Düğümü hem de Şan, şöhret ve sahnede olmanın simgesi olan Regulus Kraliyet yıldızı ile kavuşumda olduğunu da göz önüne aldığımızda bu tutulmanın önemi ortaya çıkıyor. Tutulma haritasında göze çarpan tek olumsuz açı kalıbı Retro hareketine devam eden Merkür’le Neptün arasındaki karşıtlık açısı. Bu açının bize söylemek istediği en önemli şey ise planlarımızı dikkatli bir şekilde yapmanın gerekliliği, netliğimizi kaybedebileceğimiz ve kafa karışıklığına sahip olabileceğimiz için bir uyarı… Kısacası gökyüzü tam bir cümbüş halinde. Bu durum tutulmanın yüksek oranda kadersel etkiler taşıdığını ve çok yoğun etkiler getireceğini bir kez daha vurguluyor.
Aslan burcu en genel anlamda, Ben ile alakalıdır, cesareti, cömertliği, gösterişi, sahnede olmayı anlatır. Bunun yanında ego, kibir ve gurur da Aslan’la alakalıdır. Yönetici pozisyonundaki kişiler, çocuklar ve gençler, spor, eğlence, ünlü kişiler, sanatçılar-oyuncular, seyahatler ve her türlü lüks tüketimi gösterir. Bu nedenle tutulma etkisi ile bu konular hayatımızda daha aktif bir şekilde yer almaya başlayabilir. Aynı zamanda şimdiye kadar gizli, saklı kalmış şeyler de aniden ortaya çıkabilir. Bu tutulmanın Aslan burcunda gerçekleşiyor olması burcun sembolünde yer alan olay, kişi ve nesneleri daha dikkat çekici şekilde gündeme getiriyor.
Tutulmanın etkilerinin belirgin olacağı önümüzdeki altı ay boyunca liderlerle, yöneticilerle, özellikle de sadece Amerika’dan izlenebildiği için Amerika ve Trump’la ilgili pek çok politik ve toplumsal olaylar ve değişiklikler bekleyebiliriz. Çünkü tutulmalar hangi ülkeden net şekilde izleniyorsa, o ülke üzerinden etkisi çok daha güçlü olur.
Kişisel olarak ise bu dönemde cesaret ve kararlılığımız artacaktır, işin içerisinde Mars olduğu için mücadelelerimiz de…Ego savaşları gündeme gelebilir, “Ben” vurgusu yüksek olacağı için başkalarına üstün gelme, gurur ve kibirle hareket etme dürtüsü duyabiliriz. Ay Düğümleri de Mayıs ayından bu yana Kova-Aslan ekseninde olduğu için bu tür baştan çıkarıcı olumsuz yaklaşımlardan uzak durmak çok önemli olacak her birimiz için.
Aslan’daki bu tutlma bizlerden kendi önemimizi fark etmemizi isteyecek. Kendi adımıza da bir şeyler yapmamız gerektiğini, her zaman aklımızın değil kalbimizin sesine de kulak vermemizi isteyecek. Yaşamdan tat almak, kendi bireysel irademizi geliştirmek, içimizdeki çocukla yeniden bağlantıya geçmemiz gerektiğini anlatacak. Bireysel kimliğimiz, yeteneklerimiz daha ön plana çıkacak. Sadece burada dikkat etmemiz gereken Aslan burcunun gölge yönleri olan kibir, ego, bencillik tuzaklarına kapılmamak olmalı. Kendi önemimi ortaya koyacağım diye başkalarını yok saymadan, kendimiz için avantaj yaratan durumları başkalarına zarar vermeden kullanmaya çalışmak olmalı.
Sadece kendimiz için ne istiyoruz? 'Ben' diyebilmenin önündeki engelleri görebiliyor muyuz? Bu yaşamda kalbimizi koymak için neyin peşindeyiz? Neyi arıyoruz? Bu süreçte sırf görev ya da sorumluluk adına yaptığımız planlarımız, projelerimizi bir süreliğine görmezden gelsek ve sadece keyif aldığımız işlere yönelsek, yaparken çok mutlu olacağımız işlere öncelik versek yaşamımız nasıl olurdu? Ya da başkalarını dinlemek, ne dediklerini önemsemek, bizleri onaylamalarını beklemeden kendimize olan “güveni ve inancı” yeniden kendi çabamızla oluştursak neler değişirdi?
Bu sorulara vereceğimiz cevaplar Tutulmanın kişisel hayatlarımızda yaratmak istediğimiz değişim ve dönüşümleri gerçekleştirmek için yol gösterici olacaktır. Tabii yaptığımız her işte kalbimizi ve gönlümüzü de devreye sokarak....
Olumlu anlamda tutulmanın getirdiği güçlü değişim ve yenilenme enerjisi ile geçmişimizle yüzleşip, bize yararı dokunmayan, miadını doldurmuş ve tamamlanmış kavramları yaşamımızdan çıkarabilir, bize zarar veren bağımlılık ve alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliriz. Sorunlara yaratıcı çözüm yolları bulmak, hayatın kıyısında izleyici değil de bizzat katılımcı olmak, içimizdeki çocuğun sesine de kulak vermek, girişimden korkmadan ama kontrol edebileceğimiz ölçüde riskler alarak ilerlemek, motivasyonu dışarıdan bir şeylerden, kimselerden aramadan kendi içimizde bularak ilerlemek adına yaşam bize yeni bir teklifle yaklaşıyor. Bu dönemde yaratıcı çalışmalar, yazarlık, bilinçaltı ve şifa çalışmaları için oldukça uygun bir enerji altında olacağız. Bu enerji kendimizi daha iyi tanımamıza ve sorgulamamıza olanak sağlar. Yaşantımıza yenilikler getirir ya da neleri değiştirmemiz gerektiği konusunda bize yol gösterir.
Bu yüksek oktavlı enerji altında atmamız gereken adımları atacak cesareti bulabilmemiz dileğiyle… Sevgiyle kalın…