Ölünceye kadar savaş. Mars-Plüton Açısının en vurucu
göstergesidir. Bu açı; hayatta kalma mücadelesi, kazanmaya zorlayıcılık, gücün
dayatılması, gömülü öfke demektir.
Bu açı son derece acımasız ve sert rekabetçilikle
alakalıdır. Bu acımasızlık dışarıdan ziyade içeriye, benliğe yönelir. Bu açı
etkisindeyken, 'Kazanacağım, mücadele edeceğim, ne olursa olsun hayatta
kalacağım' en çok söylediğimiz şeydir. Enerjimizin çok yüksek olduğu bu dönemde
bu enerjiyi doğru bir şekilde boşaltmak çok önemlidir. Bu süreçte
mücadelelerden bir şekilde galip çıkabilir, daha cesaretli ve atak davranabiliriz.
Mücadele ve rekabet güdümüz üst
boyuttadır. Liderliğimizi ortaya koymak
önemlidir. Gözü karalık ve agresiflik bu sürecin olmazsa olmazıdır, başımızı
derde sokabiliriz. Ego ve güç tutkumuz adına zalimce davranabiliriz.
Öfke bu sürecin anahtar kelimesidir. Hatta bu, bir
öfkeden çok hiddettir. Zorla elde etmek için her şeyi göze alabiliriz. Bu tür
bir güç, büyük işlerin yapılmasına yarayan dayanıklılığı sağlar ve bundan büyük
bir kişisel dönüşüm ortaya çıkar. Fakat bu güç büyük bir zulüm ve şiddetin
kaynağı da olabilir. Olağanüstü cesaret ve dayanıklılık kapasitemizin olacağı
bu dönemde bu gücü yararlı biçimde kullanmanın yolu, kendimizi işimize vermek
ya da spor-dans gibi fiziksel türde bir etkinlikle ilgilenmek olacaktır. Bu etki
boyunca hedeflerimizi gerçekleştirmek için sınırsız bir enerji kazanır,
agresifleşir, daha coşkulu ve aktif oluruz. Kazanmak için her türlü rekabete
açığızdır. Gözümüz başka hiçbir şeyi görmeyecek seviyede yoğun bir hırs, başarı
arzusu ve de gözü karalıkla dolabilir. Elde etmek, kazanmak, önde olmak, haklı
çıkmak, gücümüzü göstermek, kendimizi ispatlamak en önemli gayemiz olabilir. İmkânsız
bir şey olamayacağı düşüncesi hedeflerimizi çok daha ulaşılır hale getirebilir.
Ancak her şey bu kadar kolay ve basit değil. Sınırları
aşabilir, abartılı davranışlarda bulanabilir, inatçılık ve engelleri yıkıp
geçme arzumuz nedeniyle çevremizdeki insanları hiçe sayabilir, zorbalık
yapabilir, hırsımızla her şeyi yıkabiliriz. Dikkatli olmakta yarar var. Çünkü hem
duygusal hem de uç noktada fiziksel şiddet bile devreye girebilir. Ego çatışmaları;
kavgalara, tartışmalara neden olabilir.
Üstünlük kurma, ezme ve hükmetme çabamızı, elde etme
ve sahip olma arzumuzu frenleyip ruhsallığa ve insancıl değerlere önem vermek
sayesinde bu gerilimli etkinin tuzaklarından korunabiliriz. Farkındalığımızı
artırmak, bütüne, kolektife yararı olacak faaliyetlerde bulunmak, yıkmak yerine
yeniden yapılandırmayı tercih etmek belki de bu haftaki sınavımız…
Sevgiyle kalın…
Enfes!
YanıtlaSil