16 Ocak 2017 Pazartesi

BU HAFTA GÜÇ VE REKABET SINAVI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Bu haftaya mücadele ve agresyon gezegeni Mars damgasını vuracak. 17 Aralık’tan beri Balık burcunda hareket eden Mars 28 Ocak tarihine kadar bu burçta yolculuğuna devam ediyor. Balık burcunun en önemli motivasyonu duygusal açıdan kendisini güvende hissedebileceği ortamı yaratmaktır. Mars gibi agresifliğin, savaşma güdüsünün ve mücadele arzusunun üst boyutta olduğu bir gezegenin duygusal Balık burcunda hareket ediyor olması, bu güvenceyi bulmakta zorlanmamıza neden oluyor. Bu nedenle ne uğruna mücadele ettiğimizi, bu mücadeleyi nasıl verdiğimizi, hangi hedeflere odaklandığımızı net olarak bilemeyebilir, dağılabilir ve en baştaki amacımızdan uzaklaştığımızı görebiliriz.
Kararlarımız da bu süreçte kesin ve kalıcı olmayabilir. Karşıt görüşler arasında kalmak bizi çelişkiye düşürebilir. Enerjimizi hangi yöne yönlendireceğimiz konusunda kafamız karışık olacağı için huzursuzluk hissedebilir, bunu yakınlarımıza da yansıtabiliriz. Çünkü Mars Balık burcunun tolerans ve bağışlayıcılığını azaltacaktır.
Bu dönemin olumlu yanı güçlü sezgilere sahip olmak olacak. Ne yapacağımıza ve nasıl yapacağımıza sezgilerimizle karar verebiliriz. İç sesimiz bizi hiç olmadığı kadar doğru yöne sevk edebilir. Ruhsal ve duygusal konular gündemde olacağı için hareketlerimiz duygularımızdan etkilenir, bazı zamanlarda tamamen duygusal kaynaklı çıkışlar yapabiliriz. Örneğin hiç olmadığımız kadar sulu gözlü olabilir, gözyaşlarımızı silah olarak kullanabiliriz. Kararlı hareket etme ve savaşma gücümüzün düşük olacağı bu dönemde, nedensiz mücadelelere girmemek, yeri geldiğinde kendimizi suyun akışına bırakabilmeyi ve kabullenmeyi bilmek sayesinde duygusal gerginliklerimizdi de en aza indirebiliriz.
Balık burcundaki Transit Mars 17 Ocak’ta Chiron ile kavuşum, 19 Ocak’ta ise Satürn’le kare açı yapacak. Mars’ın Chiron’la yapacağı kavuşum tüm korku ve çekingenliklerimizi bir yana bırakarak cesaretli, enerjik ancak son derece inatçı, agresif ve düşüncesizce davranışlar içine girmemize neden olabilir. Yaralanma ve kazalar konusunda dikkatli olmamız gereken bu süreçte, şiddet iç güdüsü ve abartılı rekabetçi tutumlar ortaya koyabiliriz.
Özellikle Mars’ın Satürn’le yapacağı gergin açı bizi güç ve rekabet sınavı içine sokabilir. Çünkü gökyüzünün iki zor, mücadele ve stres getiren gezegeni Mars’la Satürn arasındaki bu kare açı gergin günlerin haberini veriyor. Dayanıklılık, mücadele, öfke, engellenmişlik duygusu, kaza bu birkaç günün ana temasını oluşturabilir. Bu gerginlik sağlık konusunda da zorlanmalara, aşırı stres yüklenmeye neden olabilir, her koşulda sakinlik ve sağduyu gerektiren birkaç gün geçireceğiz.
Satürn doğası gereği durduran, yavaşlatan, engelleyen bir etkidedir. Hızın, mücadelenin ve kavganın gezegeni Mars’la bu gergin açısı harekete geçmekle-geçmemek arasında içsel olarak çelişki yaşamamıza neden olur. Bir yanımız “Harekete geç”, “Acele et”, “Bir şeyleri kaçırıyorsun” derken, diğer yanımız “Dur!”, “Bekle!” “ Daha zamanı gelmedi” der. İki ayrı kutup arasında kalmak da bizi oldukça zorlar, kendimizi bitkin, yorgun, yönümüzü şaşırmış hissedebiliriz.
Bu birkaç gün hep toplumsal açıdan hem de kişisel olarak başımızı derde sokacak girişim ve çıkışlardan uzak durmalı, kışkırtma ve meydan okumalara meydan vermemeliyiz. Özellikle erkek figürleriyle sorunlar yaşayabiliriz, içimizde biriktirdiğimiz kızgınlık ve öfkenin dışarı çıkması eşimiz, sevgilimiz, babamızla istemediğimiz gerginliklerin yaşanmasına neden olabilir. Bu süreçte ego savaşları, güç mücadeleleri kaçınılmazdır, dikkatli olmak gerekir.
Bu gerilim dolu ve stres yüklü günleri bolca dinlenerek ve rahatlamaya çalışarak geçirmeliyiz. Uzlaşma sanatını öğrenmek, mümkün olduğunca sabır ve hoşgörü göstermek çok önemli, bunu başarabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız. Bencillik, ancak bize acı verir. Olayları akışına bırakmak, gereksiz yere zorlamamak, hatta hayatı biraz askıya almak gereken günlerdeyiz. Bu günleri meditasyon, yoga, nefes gibi zihni ve bedeni rahatlatan aktivitelerle geçirmek, fazla enerjimizi boşaltacak sportif faaliyetlere ya da egzersizlere zaman ayırmak sayesinde en az hasarla atlatabiliriz.
Sevgi'yle Kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder