29 Kasım Salı günü Türkiye Saati ile saat 14.17’de Yay burcunda bir Yeni Ay gerçekleşecek. Yeniay başlangıçları, yenilenmeyi ve yenilikleri temsil eder. Bu nedenle yeni başlangıçlar yapmak, yeni girişimlerde bulunmak, uzun zamandır atmak istediğimiz adımları atmak için çok uygun zamanlardır. Her şeyi derinlemesine tahlil ettiğimiz, sonları ve güç çekişmelerini, değişim ve dönüşüm güdüsünü yoğun olarak yaşadığımız bir dönemin ardından yeni bir sayfa açma, yeni başlangıçlar yapma gücü ve cesaretini getirecek bu yeni ay. Geçmişte bırakmamız gereken her türlü kısır döngülerimiz ve kalıplarımızdan şifalanmak üzere sevgiye, coşkuya, neşeye ve yaratıcılığa izin vereceğimiz günlerdeyiz.
Bu yeni Ayda Yay burcunun iyimser, pozitif, canlılık getiren ateş enerjisi ile hayata daha hoşgörülü ve macera tutkusuyla yaklaşabiliriz. İşimizle, statümüzle, hedeflerimizle ilgili köklü adımlar atabilir, bir değişim sürecinin içine girebiliriz. Özellikle yurtdışı ve yabancılarla ilgili her türlü konu, akademik hayatla ilgili gelişmeler, her türlü basım-yayım işleri, felsefi ve dini konular gündeme gelebilir. Eşitlik, adalet, özgürlük ve barış istemimizin yüksek olacağı bu dönemde bu temalar hem kişisel olarak hem de toplumsal bazda aşırı vurgulanabilir. Tabi yine Yay burcunun çabuk sıkılan, odaklanma konusunda dağınık, her türlü riskli durumlara balıklama atlayan, limitlerini belirlemekte zorlanan, aşırılıkları deneyimleme güdüsünü de dikkate almalıyız.
Çünkü bu hafta art arda hem zihnimizi dağıtan, odaklanmakta zorluklar yaşatan, kimi hayal kırıklıklarımızla yüzleşeceğimiz bir süreçle karşı karşıyayız. Hem de bu yüzleşmenin bize getireceği korku ve karamsarlıkları doğru bir şekilde yönetebilirsek, yükselebilecek yeni fırsatların farkına varabileceğimiz ve onların meyve vermesi için yılmadan çalışabileceğimiz bir dönemdeyiz.
1 Aralık Perşembe Günü Güneş’le Neptün arasında bir kare açı oluşacak. Kendimizi karamsar ve savunmasız hissedebileceğimiz, kendimize olan güvenimizi ve yön duygumuzu kaybettiğimizi, bocaladığımızı düşündüğümüz bir süreci deneyimleyebiliriz. Bu oldukça zorlayıcı açı, kendimizi kurban gibi görmemize, çaresizlik ve hayal kırıklığı yaşamamıza, olayları objektif olarak değerlendirmekte zorlanmamıza yol açabilir. O anki sorunlarımızı ve geçmişteki hatalarımızı abartarak çarpıtır, gerçekleşmeyen umutlarımız ve hayatımızda yanlış giden her şey için acı çekebiliriz. Bu birkaç gün sağduyudan yoksun olabiliriz, iyimserliğimizi ve coşkumuzu kaybedebiliriz. Yaşamın gerilimini ve acımasızlığını her zamankinden çok hissedebiliriz. Özellikle hayatımızdaki erkek figürlerine karşı (patron, amir, baba, koca vb.) güvenimizin azaldığını görmek bizi sarsar.
Ancak Aynı gün gerçekleşecek olan Mars ile Jüpiter arasındaki üçgen açı, derin, yoğun karamsarlık ve dağılma durumuna karşı bize bir umut ışığı da sunuyor. Eğer kurban rolünden çıkıp hayatımızın sorumluluğunu alabilir ve buna odaklanabilirsek, enerjimizin yükseldiği ve eyleme geçme konusunda etkin olduğumuz bir süreci de deneyimleyebiliriz. Kendimize olan güvenimizi arttırarak net bir odaklanma ve yeni niyetlerle harekete geçebiliriz. Başarma ve elde etme arzumuz bizi teşvik eder. Yaşam bizim için yeni yollar açar.
Özellikle iş projelerine ya da başka girişimlere başlamak için elverişli bir zaman yaratır bize. Bu süreçte kazancımızda artış olabilir, maddi anlamda kendimizi daha güvenli hissedebilir, ortaklıklardan fayda sağlayabilir, önemli fırsatlar yakalayabiliriz. Bunu başarmanın yolu ise hayatımızın kontrolünü kendi elimize almaktan, umutsuzluk ve karamsarlık duygularından kurtularak kendimize yepyeni kapılar açmaktan geçer.
Sevgiyle Kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder